HOŞGELDİNİZ






Pazartesi, Aralık 03, 2012

  • SALATALIK TURŞUSU
  • Turşunun kurması da yemesi de zevkli...
  • Turşu kurmak çok güzel bir hazırlıktır benim için.Mutlu olurum.Annemin, anneannemin, babaannemin yaptığı kış hazırlıklarının devamı gibi görürüm hep.Bir  haz,bir çalışkanlık içinde hazırlarım sebzeleri. . Büyüklerimi anarak yad ederek turşu kurmayı sürdürürürüm.Anneannem şunu koyardı...Babaannem şunu eklerdi...Annem bunun miktarını böyle yapardı falan filan.....Anneme turşu kuracağım dedim.O da sanki hiç turşu kurmamış biri gibi benden tarifini istedi, anlattım zevkle.O Zaman çok kolaymış bu usul bende senin kurduğun gibi kurayım dedi. İki gün sonra turşunun malzemelerini bana tamamlattı  ve turşuyu kurmuştu , kendisinin işleri ile ilgilenen yardımcısı olan kadına bile turşu kurmuş..!!!Turşusu cam kavanoz içinde pırıl pırıl, dup duru  suyu ile nefis bir şekilde bana bakan salatalıklar eşliğinde mutfak tezgahında yerini almıştı.Bende çok mutlu oldum..Kendisi de çok beğenmişti.Şu an  benim turşum bitti .Annemin turşusu duruyor ama kıyamıyorum bitirmeye...Bu turşu Ankara'nın dişinda ufak bir tarla alıp, ekip biçen arkadaşımın tarifi . Gerçekten kıtır kıtır ve çok lezzetli.Bundan sonraki turşu tarifim bu..
  • Malzemelerini kendiniz belirleyin ben salatalık kullandım çok az biber ekledim.Öncelikle suyu tencereye koyun ve kaynatın.İçine salamura tuz ekleyin.Tuz ölçüsü size kalmış.Ateşi söndürüp suyun içine elma sirkesi az toz şeker  ve limon tuzu ekleyin. Hazırlanan turşu suyundan kaşıkla biraz alıp tadını kontrol edin.Hangi çeşninin fazla olmasını istiyorsanız onun miktarını arttırın.Bu tamamen sizin damak zevkınızle ilgili bir durum.Ben fazla sirkeli yiyemem o yüzden az koydum.Sonra  cam kavanoza salatalıkları dizin.Üzerine sıcak sıcak turşu suyunu boşaltın .Kavanozun kapağını kapatın.Hatta salatalıkların üzerine kereviz sapını koyup kapatın.
  • Salatalıkları dizerken aralarına sarımsakları serpiştirin.Hatta tane karabiberleri de serpin.Hepsi bu..Turşunun olması için çok beklemiyorsunuz .Hemen sararıyor salatalıklar.


Salı, Kasım 27, 2012

Nefis bir havuçlu kek...
Havuçlu kek yumuşacık ve nemli oluyor .Ben bu halini çok seviyorum.Bayatlamıyor ve uzun bir zaman kek kabımda kalabilen bir kek oluyor..
Bu sefer yaptığım kek çok çabuk tükendi.İş yerinde arkadaşlarım bayıldı tadına.Hatta starbuck kekle yarışabilir dendi)) Tabi çok memnun oldum.Yapılan yiyeceklerin beğenilerek tüketilmesi yapan kişiyi çok memnun eden bir durum benim için..
tarifi gerçekten çok basit ve kolay.Kek yapan arkadaşların mutlak havuçlu keki denediklerini biliyorum.Burada olması kendi arkadaşlarımın ulaşması açısından önemli..Yapacaklara kolay gelsin..
tarifi şöyle ;
1,1/4 su bardağı toz şeker.
3 yumurta
1,1/2 su bardağı un.
bir çimdik tuz.(1 çay kaşığı konulabilir)
 1 su bardağı sıvı yağ
2 tatlı kaşığı tarçın
1 çay kaşığı karbonat
1 paket(15mg) kabartma tozu.
3 su bardağı rende havuç.(sıkılarak kullanılacak)
1 su bardağı ceviz içi (elle kırılacak)
Bu kek hamuru oldukça yoğun oluyor kaşıkla kelebçeli kalıba yayıyorum.
kelepçeli kalıba yağlı kağıt koymayı unutmayın.
Önce yumurtaları çırpıyoruz toz şekerle beraber.yağ koyup kuruları eliyoruz üzerine en son havuç ve ceviz konuyor.175 derecede 40 dakıkada pişiriliyor.Kelepçeli kalıptan kağdıyla cıkartıp altından kağıdı çekip alıyoruz ve tele oturtuyor ve soğutuyoruz..Nefis tarçın kokusu tüm mutfağa yayılıyor..

Pazartesi, Kasım 19, 2012

ıspanaklı börek.
Şimdi ıspanakların tazecik ve de kuzu kulağı tabir edilen körpelikte olduğu bir mevsim.Ispanağı gördüğüm an börek fikri cazip geldi.Kendim açarak yapmak çok daha güzel ama tembellik edip 6 yufka alıverdim. herzaman yaptığım tarifi sizinle paylaşayım çok güzel oluyor.İç malzemesi size kalmış.Yumuşak ve nefis bir börek tavsiye ederim.
Malzeme: 1 kilo kuzu ıspanak. 200 gr.sert ve yağlı peynir. 6 adet yufka 2 yumurta 1 çay kaşığı kara biber 1 adet kuru soğan (çintilmiş) 2 su bardağı yoğurt 1 çay bardağı zeytinyağ yapılışı: bir kapta yogurt, 2 yumurta , 1 çay bardağı zeytinyağ karıştırılır bu harç içine ve en üste konulacak. Diğer derin bir kapta ayıklanmış yıkanmış ve ince ince doğranmış ıspanaklar konur azıcık ovulur içine beyaz peynir ufalanır karabiber serpilir.Çintilmiş soğan eklenir.az tuz serpilip karıştırılı iyice. Yufkalar serilir ve ortadan her bir yufka kesilir.Yani 6 yufka 12 adet yaptı. Yarım yufkanın yuvarlak tarafı düz tarafına az bir payla konur.Üzerine harçtan kaşıkla yayılır ve iç malzemesi olan ıspanak uzun bir şerit halınde konur.Malzeme konan yerden gevşekçe rulo yapılır.Rulo yaparken yanlardaki yufkalar sigara böreği yaparken kullanılan teknik kullanılarak içe hafifçe döndürülür (yaprak sarar gibi)ve rulo yapılır.Uzunca olan rulo hafif yağlanan tepsiye uzunca konur.Tepsi küçük ise rulo tepsiye konulduktan sonra artan kısmı içe kıvrılır 2.rulo 1. rulonun bitişinden devam ettirilir.Tüm yufkalar bittiğinde artan yoğurtlu karışım üstüne bolca dökülür ve 200 derecede 30-40 dakıka üstü ve altı kızarana dek pişirilir.Ben böreği fırından çıkarttıktan sonra üzerine biraz su seriyorum.Börek bezim var onunla üzerini örtüyorum.Bu şekilde börek yumuşacık oluyor. afiyet olsun...

Perşembe, Ekim 18, 2012

Bayram tatlısı.. Diğer adı çatal tatlısı . Geçenlerde çok sevdiğim blog'una mutlaka uğradığım birşeyler yazmaz ise merak ettiğim sevgili Nunu 'neredesin özledik 'diyordu.İyide oldu beni kendime getirdi.Biliyorum ki diğer dostlarımda benden haber almak isterler işte onları da merak ettirmemek adına buradayım.Sanırım yaz günlerinin tembelliği bende devam etmekte.Sevgili arkadaşlarıma bu güzel tatlıyla merhaba demek istiyorum.Belki bayram tatlısı olarakta yapmak istersiniz.Bu hem çok kolay hemde çok severek yaptığım bir tatlı oldu.Biz çok severek tükettik..
Bu tatlıya çatal tatlısı deniyor.sanırım çatala batırıp kızartıldığı için olsa gerek. farklı ölçüleri var internette ben biraz değiştirdim tarifi karıştırdım iç malzemesine eklemeler yaptım lezzetli olsun diye. Asıl tatlı sadece un,su,hatta azıcık gül suyu karıştırılarak yapılırmış. tarifim çok lezzetli oldu denemenizi şiddetle öneririm. malzemeleri. önce şerbetini yapalım kaynatıp bir kenara alalım ve soğutalım. şerbeti için 4 su bardağı şeker 3 su bardağı su limon suyu. Tatlıyı hemen tüketeceksek limon suyuna gerek yok. eger bekleteceksek tatlının şekerlenmemesi için limon suyu ekliyoruz. ayrıca bu şerbet artarsa dolaba koyup kaldıralım 1-2 ay kadar dolapta bekleyebilen bir şerbet. hamuru için. 2 su bardağı un 2 yemek kaşığı yoğurt 1 yemek kaşığı zeytiyağ 1 yumurta az tuz 1 tatlı kaşığı kabartma tozu isterseniz biraz vanilya olmasada olur 1 tatlı kaşığı sirke (hamura kıtırlık veriyor) bu ölçüyü orantılı biçimde azaltmanız mümkün.önce sıvıları karıştırın sonra un ve kabartma tozunu ekleyın.hamuru yogurup dinlendirin.sonra mantı hamuru gibi açın.2cm eninde şerit halinde kesin. Yağı bol olsun, yağı kızartma tenceresine koyun ve ısıtın. şeritin bir ucunu çatala batırın.kızan yağa kenarından batırın diğer kenarını elle tutun bırakmayın çatallı kısmı kıvırarak kızartın şekil gül tatlısı havasında oluyor. resimde de görüleceği gibi rulo halinde sarıyoruz. bir iki tane yapınca emin olun eliniz alışıyor.yağdan çıkartıp şerbete (Ilınan şerbete) atın bir iki cevirip şerbetten çıkarın servis tabağına alın. üzerine ceviz veya şam fıstığı serpin. Bu tatlının bir özelliği de uzunca bir süre dayanıyor .Kıtırlığından birşey kaybetmiyor. Tüm arkadaşlarımın bayramını kutlar, sağlık ve afiyetle geçecek bir bayram dilerim. Sevgilerimle...

Perşembe, Haziran 14, 2012

Mücver... Mücveri bilmeyenimiz yoktur.Bizim evde her daim yapılsa yeri vardır. Lezzeti ve sıcak sıcak sunumu itibariyle evimde ailemin en sevdiği çeşniler sıralamasında başlarda gelir.Çerez gibi tüketilir. Ölçü olarak hiçbir vakit tam ölçü veremem hep göz kararı yaparım. Burada sizler için tabiki hiç yapmayıp yanılmak istemeyenler için ölçü vermeye çalışacağım. 3-4 adet kabak soyulup rendelenmiş ve suyu sıkılmış olacak. içine 1 adet yumurta kıralım 1 paket kabartma tozunun yarısını koyalım.kabartma tozu yoksa karbonat koyabiliriz.3-4 yemek kaşığı un ilave edelim çok az kırmızı pul biber az karabiber koyalım karabiber kabağa çok yakışıyor belirtmem gerek.1 çay kaşığı kadar tuz ilave edelim.2-3 dal taze soğanın yapraklarını çok ince doğrayalım.taze soğan yoksa 1 kuru soğanın yarısını rende yapalım içine ve yarım demet dere otunu ince ince doğrayalım hepsini bir güzel yoğuralım. Çok katı bir karışım olmuyor.teflon tavaya az zeytinyağ koyup biraz ısıtalım.Mücverimizi yemek kaşığı ile alıp tavaya koyalım birbirine yapışmayacak şekilde tavaya dizelim.spatula ile kızardığınızdan emin olunca diğer yüzünü çevirip kızartalım.Yanlız tavaya mücveri ilk koyduğumuzda kaşıkla üzerine azıcık bastırıp hafifçe yayalımki çok kalın olmasın içi pissin.Bu önemli bir püf noktası.İsterseniz içine hiç soğan koymayabilirsiniz öylede çok nefis oluyor.Afiyet olsun..

Çarşamba, Haziran 06, 2012

Çilek bu mevsimin en güzel meyvesi benim için. Portakal ise bitmek üzere ve ç,leği son anda yakalayan bir meyve. Bu ikisini bir arada görmek mümkünmü sizce? Evet evet...çok mümkün.Harika bir uyum içinde yenilebilir. Tarifim ise şöyle... sakızlı veya sade dondurma veya krem şanti. 1 kilo çilek 2-3 kaşık toz şeker 3-4 adet portakal.sulu olanlarından. çilekler yıkanır süzülür. temizlenir ve elma dilimi gibi doğranır. Portakallar sıkılır.içine şeker konur ve yedirilir. çilekin üzerine dökülüp karıştırılır. 1 adet portakal yuvarlak halinde dilimlenir. servis tabağına portakal dilimleri kenara dizilir. üzerine çilekler kaşıkla konur orta kısım boş bırakılır ve dondurmamız konur. çilek portakal suyundan dondurmanın üzerine gezdirilir. servise sunulur. Yaptığım zaman ev halkının çok ama çok beğenerek tükettiği bir meyve ikilisi bu.Oğlumun ve eşimin vazgeçilmezi... Fotoğraf çekmeyi unuttum.Sağ olsun oğlum son anda yetişti ve az da olsa kalan meyveleri yerleştirdiği tabakta çekti.Çok acele yenen nefis bir meyve tabağı vardı ama maalesef ortada birşey kalmadı.

Pazartesi, Nisan 02, 2012

çok güzel bir etkinlik başlıyor..blog arkadaşlarıma haber vermek istedim.. NEREYE GİTMELİ Alaçatı’da iki günlük ot şöleni Alaçatı Ot Festivali 7-8 Nisan’da düzenlenecek. Festivalde klasik müzik konseri verilecek, “En fazla ot çeşidini kim toplayacak”, “En güzel otlu yemeği kim pişirecek” yarışmaları yapılacak. Amatör gurmeler tarafından yapılan yemekler, özel misafirlere ve jüri üyelerine ikram edilecek. Dereceye girenler ödüllendirilecek. Yarışmalar devam ederken, Alaçatı’nın ünlü restoranları birer çeşit ‘spesiyalite’leriyle festival alanında stand kuracak. Alaçatı’yı nisanda keşfetmek, kekik, fesleğen, karanfil kokularını içinize çekmek, reçel, kekik balı, şarap, enginarlı pilav standlarında farklı lezzetleri denemek, istiyorsanız doğa dostu herkesin davetli olduğu festivali kaçırmayın. Ot festivali 7 Nisan Cumartesi günü saat 13.00’te başlıyor

Perşembe, Ocak 26, 2012


Yeşillik ne kadar pahalı?El yakıyor adeta.!!! Yüzüne bakılmayan pörsümüş yeşillikler bile pahalı.Geçen gün  aysberk  aldım.İki marula 8.50 lira verdim.Aldığım marullar küçük küçük 2 tane idi.Ne yalan söyliyeyim marulu  salatanın içine çokça doğrayamadım .Tasarruf yaptım anlayacağınız.Yaz gelse de bol bol, ucuz ucuz yesek diye düşünüyorum ama...... çokta emin değilim.!!

Perşembe, Ekim 06, 2011

Buraya yazmak gerçekten güçleşti.Hele birde kırk yılda bir blola ilgileniyorsan vay haline) benim durumumda aynı.Deneme amaçlı yazıyorum,inşallah sorun olmaz.Sanırım biraz uğraş istiyor..
ne yazacağımı nasıl yapacağımı bilemedim.yazıyorum ama gitmiyor..yeni halin hoşuma gitmedi blog))

Pazartesi, Temmuz 18, 2011

Yazıyorum,yayınlıyorum sanıyorum.Bloga bakıyorum yazım yok..Anlamlandıramadım.tekrar yazdım..Bir süreliğine tatile çıkıyorum.Hepinize sevgiler..

Pazartesi, Haziran 20, 2011


Bu mevsimin en güzel yemeği de dolma galiba ne dersiniz?

Perşembe, Mayıs 05, 2011


Bu akşam hıdırellez.Umarım tüm dilekler, istekler gerçekleşir..Sevgilerle..

Perşembe, Nisan 21, 2011

Lale zamanı geldim aranıza...

Biliyorum, biliyorum çok kızdınız..Ne deseniz, ne söyleseniz haklısınız.
İşte buradayım, sizleri çok özledim.O güzel yorumlarınızı, o hoş sayfalarınızı gezmeyi özledim.

Çarşamba, Ocak 12, 2011

Kırmızı beyaz renkler yılbaşına çok yakışıyor..


Kırmızı dolmalık biberleri hafif haşladım, içlerine hazırladığım peynir dereotu karışımı koydum.Bazılarına ise soğanı kavurdum rende havuç ve yogurtla doldurdum..



Beşamel soslu tavuk..
baget tavuğu haşlayıp borcama dizdim.üzerine beşamel sos döküp rende peyniri üzerine serpip fırınladım.nefis oldu...

Pazartesi, Aralık 27, 2010


Sevgili Arkadaşlarım,Hepinize Yeni yılda mutluluk huzur ve sağlık diliyorum..

Pazartesi, Aralık 06, 2010


Biliyorum çok ara verdim.Çooook...
Yukardaki başlık aslında bir özür.Beni seven, arayan, soran dostlarıma bir özür bu.
Bloguma girmesemde sevgili arkadaşlarım şunu bilin sizleri hep izledim.Mesaj bırakamadım sadece.Hepinizi seviyor ve sevgilerimi gönderiyorum.
Geçenlerde hiç denemediğim bir yemeği sizinle paylaşmak istiyorum.Görselliği yok biliyorum ama yazmadan da yapamayacağım.Hep rejim , diyet deyip duruyoruz. Ben de biraz dikkat ediyorum ve hafif tarifler uyduruyorum nacizane.İşte buda o tariflerden biri, fakat bu iki sebze birbirine öyle yakıştı ki anlatamam. Hafif mi hafif bir rejim yemeği oldu. Sevgili Tijen şu sıralar blogunda da belirtmiş dikkat ediyor yediklerine.Belki Tijenciğim bunu da denersin.Tüm rejim yapan dostlara bu tarifi yolluyorum..
Yemek tamamen istek dışı ortaya çıktı.Buzdolabına baktığımda pırasa ve kabaktan başka bir sebzem yoktu.Bu iki sebze de tek başlarına bir tencere yemeği olamayacak kadar azdı.Birden ikisini beraber pişirmeye karar verdim.Birisi kış sebzesi diğeri yaz sebzesiydi ama manavda yan yana duruyordu.Bizim zamanımızdaydı o.Sebzeler ve meyveler yazlık ve kışlık olarak ayrılırdı.Şimdi hertürlü sebze ve meyve hep yanyana artık.Beraber yaşıyorlar kardeş kardeş.Gerçi ben hala alışamadım. Her türlü meyve ve sebzeyi mevsiminde tüketmeye özen gösteriyorum.Yemeğimin bir ölçüsü ve yapılış tekniği yok. Tencereye yağ ve soğan kondu az kavruldu arkadan pırasa sonra kabak dilimlenmiş olarak kondu.söyle bir çevrilip sıcak suyu karar olarak kondu. İndireceğime yakın bulgur kondu ve tuzu ilave edilip altı kapatıldı.Siz yapılış aşamasında yani yağ ve soğan kavrulurken az miktarda dolabınızda yazdan kalma domates sosunuz varsa koyabilirsiniz çok yakışıyor ama domates koymadan da harika..

Perşembe, Ağustos 19, 2010


Yaz ne güzel bir mevsim.Herşey ne kadar bol. Tatili,meyvesi,sebzesi,güneşi
işte bende bunların çok bol olduğu bir yerde tatilimi geçirdim. Tam tamına bir ay yoktum aranızda.Geldim ama aklım hala oralarda kaldı.Aklım egede.

Pazartesi, Temmuz 12, 2010

Havuçlu kek...

Her pazar kek..
havuçlu keki lise yıllarında kızkardeşim çok yapardı.Annemin gün arkadaşları bayılırdı bu keke.Ben de bu pazar yapmaya karar verip denedim.Annem çok sevdi.Zaten yumuşacık keklere bayılır.Komşularım bahçeme çaya geldiler onlara da ikram etmiş oldum.lezzetine bayıldılar.
Malzemeler şöyle;
3 yumurta,
1.5 su bardağı şeker.
3 su bardağı rende havuç
1 paket kabartma tozu
1 paket karbonat
1 cay kaşığı tuz.
1 bardak+2 parmak un.
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz içi
1 yemek kaşığı tarçın
1 su bardağı sıvı yağ
Önce yumurta ile şekeri çırptım.Sıvı yağı ekledim ayrı bir yerde unlu malzemeleri eledim ve tahta kaşıkla yumurtalı karışıma yedirdim.havuç ve ceviz içini de ekleyerek yuvarlak küçük borcam tepsisine döktüm.Tepsiyi yağlamayı unutmayın.sonrada tepsiyi bir kaç defa yumuşak bir zemine vurunki kekin havası çiksın. 170 derecede 40 dk. pişiriyoruz..rengi tarçın rengi oluyor. kendiside yumuşacık, pamuk gibi. afiyet olsun...sevgiler.

Salı, Temmuz 06, 2010


Ağlayan kek.ama benim için ıslak kek..
Keki deneyip denememek konusunda tereddütüm vardı ama iyikide yapmışım çok sevildi.
tarifini vermek isterim deneyecekler için.
4 yumurta.
3 fincan un (kahve fincanı kullanıyoruz)
3 fincan şeker
1 paket kabartma tozu
1 fincan kakao
1,5 fincan sıvı yağ
2 yemek kaşığı ılık süt
piştikten sonra üzerine 1,5 bardak süt.
önca yumurta ve şekeri iyice çırpıyoruz. sonra içine sıra ile un, kakao,kabartma tozunu eleyerek koıyuyoruz ve tahta kaşıkla karıştırıyoruz.hiç pürüz kalmıyor.
fırını ılık yapıp kek için küçük yuvarlak borcam tepsisini teremyag ile yağlıyoruz. kek hamurunu tepsiye boşaltıyoruz ve tepsiyi havası çıkması için bir kaç defa yere vuruyoruz ve kekin havasını çıkartıyoruz.tepsiyi fırına verip ısıyı 170 derece yapıp 30 dakikaya ayarlıyoruz.bıçakla kontrol ediyoruz pişip pişmediğini.
Keki fırından çıkartınca 3-4 dakika bekletiyoruz ve üzerini birkaç yerinden deliyoruz.1,5 su bardağı sütü kekin üzerine kaşık kaşık dökerek yediriyoruz.soğutup üzerini folyo ile kapatıp buzdolabına kaldırıyorum. ertesi gün içini çekmiş olarak daha da lezzetleniyor.Gerçekten nefis yumuşacık bir kek oluyor.Yanlız kakao çok önemli dr.oetker'in dark kakaosunu kullanırsanız dahada lezzetli oluyor.Benden söylemesi.Üzerine kram şantisini yapıp sürerseniz ve ayrıca da çikolatalı sos yapıp(muhallebi)şantinin üzerine dökerseniz ağlayan keki tam anlamıyla yapmış olursunuz.Ben se kalorisinden korktuğum için kekimin üst malzemesini yapmadım.bu şekilde de nefis bir kek.denemenizi tavsiye ederim.Islak kekin üzerine dökülen malzemesinde yumurta var.(normal kakaolu kekin malzemelerini hazırlayıp çırpıp 1 su bardağı kek hamurundan ayırıp pişen kekin üzerine sonradan dunu döküyoruz. hatırlayacağınız üzere)Ben o yüzden sevmiyorum o tarifi. Ama bu harika bir yöntem.İçim rahat.Islak kek yapmak isteyenlere bu yöntemi kullanmalarını tavsiye ederim.
sevgiler...

Pazartesi, Temmuz 05, 2010

Mis gibi kokar.

Ihlamur ağaçları arasında yürüdünüzmü hiç? Geçenlerde ıhlamur ormanına denk düştüm.Ne keyif yarabbim anlatamam.Başımı kaldırıyorum arılar vızır vızır, ihlamurun çiçeklerinden faydalanıyorlar.Bende uzandım dallara bir , iki, üç derken kıyamadım.Kopardığım kadarıyla yetindim, ellerim fazlaca uzanamadı bu güzelliğe kıyamadım.Şimdi tekrar gidip o güzelliği yaşamak istiyorum.

Çarşamba, Haziran 30, 2010


Yaz günlerinin ,kış günlerinin yani benim için her mevsimin vazgeçilmezi. Nedir bu? dediğinizde kısır diyeceğim.yapılışı kolaymı kolay, yemesi bir o kadar lezzetli, çerez gibi anında yutulan, yedikçe yenesi bir alışkanlık.Çay denince simit - peynir gibi akla gelen bir yiyecek.Çaylı toplantılarda aklımıza ilk kısır gelir nedeni benim için bilinmez ama galiba buğday ülkesi olmamız, bulguru çok kullanmamız, bize kısırı sevdirdi diye de düşündürür bana.Bu yazıyı yazmamı sağlayan da iş yerindeki arkadaşımın sabah sabah mercimekli köfte getirmesi.İnanın sabah falan demedik çayın yanında bir güzel yedik silip süpürdük.Yemek için öğleden sonrayı falan beklemedik.Bense geçenlerde fotoğrafını çektiğim kısırımı yayınlayamamış olmanın sıkıntısıyla olsa gerek hemen bilgisayarımın başına oturup size yazmayı düşündüğüm bu satırları yazma fırsatını yakaladım.Yediğim mercimekli köftenin lezzetiyle olsa gerek uzunca olan bu yazımıda yazdım.Evimi temizlemeye gelen hanım, kasede duran bulguru görünce-Abla sana saat 5 teki çayın yanında kısır yapayımmı? çok kolay bir tarifim var.bak bunu sen bilmezsin dedi.O zaman merak ettim ve tamam dedim.
Gerçekten yapılışı çok basit.Ocağın altını yakıp tencereyi oturttu.İçine göz kararı sıvı yağ koyup kızdırdı.salçayı ekledi.Yine göz kararı ince bulguru koydu ve kavurdu sıcak su döküp ocağın altını kapattı. Karıştırıp biraz bekletti.Bulgur beklerken tüm yeşillikleri ince ince doğradı(Yeşil soğan, maydanoz,)tuzunu kattı biraz baharatını koydu.Yeşillikleride ekledi.Limon sıktı ve sıcak sıcak çayın yanında afiyetle yendi.Gerçekten nefis olmuştu. Tüm günün yorgunluğunu unutarak nefis bir çay eşliğinde yedik. O benim çayımı çok beğendi,ben de onun kısırını..

Pazartesi, Haziran 14, 2010

doğum günüm....

Kutlu doğum haftası gibi oldu..
Aynı gün çalıştığım mesai arkadaşlarım sağolsunlar sürpriz yapıp beni sevindirdiler.
Ertesi gün çok sevdiğim arkadaşım yemege götürdü.Arkasından pastasız olmaz dedi ve yukarıda gördüğünüz pastamızı ısmarladı.Çok güzel bir gündü. En önemlisi ise arkadaşımla geçirdiğim o güzel saatlerdi.Akşama eşim yemege götürecektiki bana balık yaparak sürpriz yaptı başbaşa bir akşam yemeği yedik.Çok becerikliydi doğrusu herşeyi kendisi yapmıştı.Pazar günü ise ablam yemeğe çağırdı pastanı al ve gel dedi.Akşama kadar ablalarımla beraber olmak bana çok iyi geldi.Bundan sonra doğumgünlerimi bir hafta boyunca kutlamaya karar verdim.))
sayfamı ziyaret eden dostlarıma sevgiler gönderiyorum..

Perşembe, Mayıs 27, 2010


Çok uzaklara gitti.başka bir kıta ya uçtu.Gideceği yere sağsalim varmış. Aldım mesajını.İçim rahatladı.Yolun açık talihin ve şansın bol olsun.Yüreğim ve tüm kalbim seninle biricik oğlummmmmmm

Perşembe, Mayıs 20, 2010

Oğlumun balkonu...




Oğlumun balkonu şu an çok güzel.Balkona çıkıp bir bardak çay içmenin keyfi bambaşka.
Doğaya saygılı, onu seven bir evlat yetiştirdiğim içinde mutluyum.Balkonu harika mevsim çiçekleriyle dolu. Hepsini kendi ekti.Bende sarımsakları ektim.Şimdi toplayıp salataya bile koyabiliyoruz.Nefis bir aroması var.Organik olanın tadı inanın bir başka.Saksıda bile yetişmiş olsa yine de çok lezzetli.Her şeyden öte oğlumun bunları sulaması, ilgilenmesi bana mutluluk veriyor.Tabiata gösterdiği ihtimam ve dikkat bana sonsuz kıvanç veriyor..Doğaya saygılı gençler yetiştirmek, ülkemizi seven evlatlar yetiştirmek dileklerimle..

Cuma, Mayıs 14, 2010

Perşembe, Nisan 15, 2010

Elmalı kurabiye..
Ağızda dağılan nefis tereyağlı bir lezzet.

Aytaç ablamın elmalı kurabiyesi..
Elmalı kurabiyeyi herkes yapar ama bu kurabiye gerçekten nefis..
malzemelere gelince;
150 gr(yumuşak tereyeğ ve sana karışımı)
1 çay bardağı sıvı yağ( ayçiçek)
1 yumurta oda sıcaklığında.
1 paket kabartma tozu
1 çorba kaşığı sirke
Bir tutam tuz.
1 çay bardağı toz şeker.
yoğurt( 1 çay bardağından bir parmak eksik)Fazla konursa kurabiye yumuşak olur.
alabildiği kadar un.
yapılışı:
yağ ile un ,y,ce elle yedirilir.bu kısım püs noktası.
şeker yağı iyice yiyor.sıvı yağ diger malzemelerle konuyor.Tüm malzemeleri ilave ediyoruz unu azar azar katıyoruz.Ele yapışmayan bir hamur elde ediyoruz. un az konuyor.Hamuru 3'e ayıralım. unlayarak bir pazıyı alıp oklava ile açalım.2 mm kalınlığında açalım.ve 12 parçaya bölelim.(sigara böreği formatında kesiyoruz)
3 pazıdan 36 adet elmalı kurabiye çıkıyor.Yani çok bereketli.
Ayrı bir yerde 3 elmayı soyup rendeliyoruz. 2-3 kaşık su ilave edip pişiriyoruz suyunu çekiyor. içine az şeker ilave ediyoruz. şeker kısmı biraz size kalmış.Damak zevkinize göre koyun miktarını.Elma püresi soğuyunca içine az tarçın koyup ceviz içi ilave ediyoruz.
12 parçaya böldügümüz hamurun her bir parçasına (sigara böregini sarar gibi)elmalı püreden koyup rulo şekli veriyoruz.Fırını yakıp ısıtıyoruz.175 derecede pişmesi gerekiyor.Ben mini fırında pişiriyorum .Oldukça başarılı oluyor.Ruloları çok aralık olmadan tepsiye dizip fırınlıyorum.Pembeleşince fırından çıkarıyoruz.Ilınınca üzerine pudra şekeri serpebilirsiniz.Bu isteğe bağlı.Pudra şekeri serpmedende nefis oluyor.Böyle olunca yemesi daha kolay.Çünki pudra şekeri biliyorsunuz yerken dökülüyor.Harika bir kurabiye tavsiye ederim.Siz bakmayın uzun uzun anlattığıma. Aslında yapımı çok basit ve kolay.Başarı %100...
Aytaç abla'cığım kulakların çınlasın...

Pazartesi, Nisan 05, 2010


Çok sevdiğim ve sıkça yaptığım bir börek.
İçini önceden hazırlıyorum. Tavuk gögsü veya budu (isteğinize kalmış)'nu 1 kaşık sıvı yağda soğan ile sote ediyorum.içine haşlanmış bezelye koyup biraz da krema takviyesi yapıyorum.
2 yufkayı üst üste koyuyorum.Arasını su, sıvı yağ ve sirke ile ıslatıyorum. siğara böreği gibi yufkaları kesiyorum.8 parça ya bölüyorum.Malzemeyi yufkanı kenar kısmına koyup biraz enlice sarıyorum.Önce yumurtaya buluyorum sonra da galeta ununa ve fırın tepsisine aralıklı diziyorum.Pişince sıcak sıcak çayın yanında servis ediyorum.
Beğeneceğinizi umarım..İyi haftalar.

Salı, Mart 09, 2010

Isparta'dan cevizli erişte...


Ortanca ablam çok yapar. Zevkle yeriz.Dün akşam evde yanlızım,yemeğim yok ama eriştem var))Aklıma ablamın bu çok lezzetli makarnası geldi.
Ev eriştesini haşlıyorum ama süzmüyorum.Suyunu pilav gibi koyarım o zaman erişte daha lezzetli oluyor fakat biraz yapışkan oluyor.Erişte pişince üzerine yağda eritilmiğ tereyag gezdiririm.Evde bulunan beyaz peynire dövülmüş bol miktardaki cevizi ekleyip eriştenin üzerine döküp karıştırıyorum.

Pazartesi, Mart 08, 2010

Ekşili...


Çok güzel bir çorba.Elazığlı bir arkadaşımdan öğrendim.Sık sık yapar oldum.Özellikle oğlum çok sever oldu.
Kıymanın içine soğan çintiyorum,karabiber ve tuz koyuyorum isterseniz maydanozda doğranabilir.yogurup ufak ufak top köfteler yapıp tefalde kızartıyorum.
Ayrı bir tencerede çintilmiş soğanı ve 3 kaşık un ile yağda kavuruyorum.İçine bol nane koyuyorum.Ayrıca salça ekliyorum,Sonra suyunu ekliyorum çorba kaynamaya başlıyor köfteyi ekliyorum.Ayrı bir kapta 2 su bardağı yoğurdu sulandiriyorum ve çorbaya katıyorum. Sürekli karıştırıyorum .Çorbayı 5 dakika sonra ateşten alıyorum..

Perşembe, Şubat 18, 2010

Kar güzeli..




Ankara kalesinde mart ayı başına kadar devam edecek olan yedi adet resim sergisi var.Bu organizasyonu çok sevdiğim aile dostum Galeri Z'nin sahipleri tertipledi.Onların emeği çok ama çok büyük.Yıllardır Ankara Kalesinin ve çevresinin kalkınma ve gelişmesinde katkıları olan bu dostlarımızı hemen hemen her hafta sonu ziyaret ederiz.Galeri Z' de bulunmak çok keyifli. Burada eski dostları her zaman bulmak mümkün. Bizler için bir buluşma ve terapi yeri oluyor adeta.Yeni dostluklara da zemin oluşturması bakımından benim için önemli bir sanat evi.Bir dostumuzun bahçesinden bizler için getirdiği kardelen çiçeği hepimiz için ilgi odağı oldu.İlk defa gördüm bu çiçeği ve hayran kaldım.Bahçelerinde itina ve özenle yetiştirip üretiyorlar. Nesli tükenen çiçeklerden kardelen. Bursada dağlarda hala mevcutmuş.Dostlar bulgaristanda deliorman bölgesinden soğanını getirmişler ve bahçelerine ekmişler.Bize de seyretmek düştü.Buyurun sizde seyredin...

Pazartesi, Şubat 15, 2010


Sevgililer gününüz kutlu olsun.

Cuma, Şubat 05, 2010

Sevgili Dostlarım ve Arkadaşlarım epeydir aranızda yoktum. Sebebi ise sağlık sorunumun olmasıydı, Çok şükür şu an iyiyim. Kısacası taşlarımdan kurtuldum))) yanınızdayım..
hepinize sevgiler yolluyorum..Sizleri ve blogumu çokkkkkkkkk özlemişim..





Salata yemek yanında olabileceği gibi, başlıbaşına bir öğün de olabilir.

şimdilerde salataların içinde yok yok.

Her istediğinizi ve yakıştırdığınızı salatanıza ilave edebilirsiniz.

Benim salatam işte böyle bir şey.

Göbek marul, nane ,havuç rende,maydanos,biraz kuruüzüm, biraz dövülmüş iri ceviz, zeytinyağ, limon...

Burada önemli olan sunum şekli.

Bir yufkayı masaya seriyoruz ve yuvarlak kaseyi kalıp olarak kullanıyoruz.kasenin çevresinden kesiyoruz yufkayı.Evdeki ateşe dayanıklı büyücek kaseler işe çok yarar. kaselerin kenar kısmını yağlayıp içine yufkayı koyup , kasenin kenarlarından sarkmasını sağlıyoruz. Kasenin orkasına kuru bakliyat koyup kaseleri 10 dk.fırınlıyoruz. Kalıptan yufkayı dikkatlice çıkartıp, salata malzemelerini içine koyarak servis yapıyoruz..Görüntü nefis...

Salı, Aralık 08, 2009


Salı, Kasım 24, 2009

Zencefilli kek:
Zeytinyağlı ve limonlu bu kek çok severek yendi.Ayrıca içinde zencefil de mevcut.
3 yumurta , 1 bardak süt, 1 paket kabartma tozu 1 bardak toz şeker 2 bardak un,Biraz zencefil tozu ve 1 çay kaşığı tarçın 1 bardaktan 2 parmak eksik zeytinyag veya tereyağ (eritilmiş).1 limonun suyu ve kabugunun rendesi.
Tüm kekler gibi yumurta ve şeker kar haline getirilip diğer malzemeler sırayla ekleniyor en son un ve kabartan malzemeler ve limon suyu ile kabuğunun rendesini ilave ediliyor. Hafif ve çok güzel bir kek oluyor. Mis gibi zencefil ve limon kokuyor.

Perşembe, Ağustos 06, 2009


Mücveri kim sevmezki..

Erik kompostosu ile nefis olur.yaz mevsiminde en sevdiğim kızartmadır.Eşim bayılır.tarifini bilirsiniz mutlak ama kısaca bahsedeyim;

Kabakların dışı soyulur veya iyice yıkanıp soyulmadan rendelenir.Suyu elde sıkılır, içine biraz un tuz karabiber taze soğan ve ya kuru soğan rendelenir, Bir demet maydanoz ve bir demet halinde dere otu doğranır.Bir yumurta kırılır.Bir paket kabronat konup yoğrulur kaşıkla kızgın yagda alt üst edilerek kızartılır.

Pazartesi, Ağustos 03, 2009


kuşlar...

Pazartesi, Haziran 22, 2009

11-14 haziran Ankara kale festivali...









nacizane fotoğraflamaya çalıştım..

Festival bitti ama çok yoğun ve çok güzel geçti.

Umarım seneye daha iyi bir tanıtımla layık olduğu yere ulaşır..

Cuma, Haziran 19, 2009

Eşime....


Mevsimin doyumsuzluğu ....

Pazartesi, Mayıs 25, 2009


Tatil keyfi yaşatan ızgara...

Geçen haftaydı,blogları biraz dolaştım.

Özlemişim hepsini.Giremeyip ziyaret edemediğim çok dostum var.

Izgara keyfinden bahsedildi.

Geçen yaz yazlığımda migrosta çocukluğumda kullandığımız ızgaradan gördüm.

Maalesef alamadım.Sebebi ise teşhir malı olmasıydı.Kalmamış.Bitmiş.

Bizde oğlumla kapaksız olanından aldık.

Bol bol sucuk partisi verdik.))

Benimde işime geldi.Biraz rahat takılmak istedim.

Herzaman yemekte tereddüt ettiğim bu zevki oğlumla yaşamak istedim.Çokta iyi ettim.Gençlerle onlara uyum sağlayınca tatil güzel ve eğlenceli geçiyor.

Buradaki eve de ızgara alma fikrinin oluşmasına sebeb:Blok ziyaretlerim.

Aklıma koydum illa alacağım.Aldımda. Cumartesi ve pazar iki gün boyunca tatil yaşattı bu ızgara bize.Tavuk yaptım.Sucuk yaptım.Ev yapımı köfte (mangal köfte ,bol baharatlı) yaptım.

Değmeyin evdekilerin keyfine.İyikide almışom .Hiçbir taraf batmadan, yağ olmadan pişti etler.

Çokta güzel oldu.Benimki resimde görünen .Tabi birkaç marka var.Tercih size kalmış.Hepsinin işlevi aynı.

Cuma, Mayıs 22, 2009


Bahçemdeki bir güzelliği paylaşmak istedim.

Pazartesi, Mayıs 11, 2009


Haşlanmış yeşil mercimek, konserve mısır,kırmızı biber doğranmış,dere otu ince ince kıyılmış.üzerini süslemek için çeri domates, biraz pişirilmiş kuskus, 1 adet çengelköy salatalık, tuz zeytinyağ ve limon suyu.
Çok lezzetli bir salata oldu.

Perşembe, Nisan 09, 2009

Çilekli yaş pasta:
Malzemesi..
3 yumurta,
alabildiği kadar un.
1 bardak süt.
1.5 bardak şeker.
kabartma tozu.
1 limon.
yağlı kağıt.
1 bardak (Su bardağı ölçü) sıvı yağ
veya 1 paket erimiş marğarin.Marğarin konduğu vakit daha lezzetli oluyor.
üzerine ve arasına koymak için çilek ve kivi dilimleri.
Yapılışı:
Şeker ile yumurta krema halini alıncaya kadar mikser yardımı ile 5 dk.çırpılır.Arkasından sıvı malzemeler konarak çırpmaya devam edilir.Un ilave edilir üzerine kabartma tozu konur ve limon rendelenip suyu sıkılır..tahta kaşıkla karıştırılıp yağlı kağıt konan fırın tepsisine dökülür . Önceden ısıtılan sıcak fırında pişirilir.Soğuyan kek ortadan ikiye ayrılır.1 su bardağı ılık süte biraz şeker koyup eritin kekin her iki yüzünü bununla ıslatın.
Arasına pudinğ yapılıp sürülür ve istege bağlı olarak arasına meyve dilimleri dizilir ,diğer parça üzerine konur.Kalan pudinğ üzerine yayılır.
İstenen meyveler dilimlenip üzerine dizilir.Hazır jöle tarife göre yapılıp üzerine hafifçe fırça ile sürülür.Pastamız daha parlak olsun diye.Dolapta 3 saat bekletilir .Dahada lezzetlenir..
Afiyet olsun..
Pastanın arasına muhallebi tarifi vermek istiyorum.
Pudinğ yerine bu muhallebiyi kullanabilirsiniz.Harika bir muhallebidir.İsterseniz bu tarifi hazırlayıp sade olarakta tüketebilirsiniz.
malzeme:
1 su bardağı un
1 su bardağı şeker
5 su bardağı süt
İsteğe bağlı 3 adet damla sakızı, 1 paket vanilya ile karıştır.
150 gr.marğarin.
Bunları kariştırıp hazırlayın ve kısık ateşte kariştırarak pişirin.Nefis bir muhallebi oluyor.