AŞURE...


Aşure'nin yapılışı çok zor gibi görünse de malzemeleri önceden haşlayıp hazırlamak aşure de yapımı çok kolaylaştıran bir unsur.
malzemeler...
750 gr aşurelik buğday (göce)
200 gr kayısı,
200 gr incir
250 gr çekirdeksiz sarı üzüm,
önceden haşlanan 2 su bardağı nohut
önceden haşlanan 2 su bardağı fasulye
2 tatlı kaşığı buğday nişastası,
1 bardak süt,
yeterince sıcaksu
üzeri için tarçın, dövülmüş fındık,dolmalık fıstık,hindistan cevizi,
istenirse içine portakal kabugu rendesi ve 1 bardak portakal suyu ve vanilya konabilir.
ayrıca üzerine renk vermesi için nar taneleri eklenebilir......
Yapılışı:
Ben bir gece önceden nohutu ve fasulyeyi ayrı ayrı tencerelerde haşladım ve süzdüm.
sabah kalkınca da düdüklüye 750 gr aşurelik bolguru koyup üzerine su koyup haşladım.
haşlanan buğdaydan 2 su bardağı çorba için ayırıp geri kalanını kullandım aşure için.
Büyük bir tencereye (Aşure tenceresi-helva tenceresi ) Aşurelik buğdayı koyup üzerine sıcak su döktüm atreşe oturttum.Bu arada da kayısıyı ince ince doğradım bir kaba koydum.Ayrı bir kaba ince ince doğradığım inciri koyup üzerine sıcak su doldurdum ve beklettim koyu bir renk verdi süzdüm bir kenara ayırdım.Üzümün üzerine sıcak su koyup sişmesini sağladım ve suyunu süzdüm.
Tencerede kaynayan göceye çok az tuz (1 çay kaşıgı kadar) koydum.tuz tatlının tadını daha da artttırır derdi annem..Nohut ve fasulyeyi ilave ettim beraberce kaynamaya başladı bu arada 1 bardak sütü ilave ettim 2 tatlı kaşıgı nişastayı sulandırıp içine koydum tahta kaşıkla karıştırdım ara sıra.İnciri,üzümü kayısıyı ilave ettim en son 1 kilo şeker'i de katıp iyice karıştırdım şeker eridi .Aşurenin kıvamından emin olana dek pişirin en son vanilyasını katın ve ateşten alın.Önemli olan bir tadı unuttum yazmaya 4-5 adet karanfili içine koydum karanfil gerçekten aşurenin içinde nefis bir tad.Karanfili bir tülbent parçasına bağlayıp iç malzemesini koyarken aşureye bırakılır.Aşure pişince içinden rahatlıkla alabilirsiniz.
Servis kaplarına sıcak sıcak doldurup üzerine bol fındık tarçın ve hindistan cevizi serptim..
Komşularıma dağıttım...

oğlum ve hala'cığı

CANIM ANNEM..(.Bir ömre bedel 83 yıl )

 Hep böyle gül inşallah..

 Allah sana sağlıklı günler nasip etsin..

Seni sevgi ile kucaklarım canım annem...

İspanyol omleti...

                      Bu güzel omleti yapma sebebim tamamen sevgili arkadaşım Nergis'in isteği..Geçenlerde bir haftalığına ispanya'ya barselona'ya gitti orada bu omleti yemiş. Anlata anlata bitiremedi.İçinde neler olduğunu tahmın ederek bana söyledi.Mutlaka sen bunu yaparsın yapbanada söyle. 
Denemem gerek dedi.Hatta bu omlet yüzünden kilo alıp döndüğünü söyledi.İçinde patates ,soğan  ve yumurta var gerisini bilmiyorum deyince,  kolları sıvadım.  Nicer- dicer'ım  var artık ))) hemen yapıverdim..
Orjinal tarifi bilmiyorum ama bu  nefis oldu...Eşim yemeye doyamadı. Bu sabah oğluma yaptım o da çok beğendi..
                 İçine koyduklarım 2 patates.2 sogan,1 adet kırmızı biber 1 yeşil biber, birkaç dal maydanoz ve dere otu,1 kabak..Hepsını soydum, yıkadım ve nicer-dicer ile doğradım.küçük küçük..görüntü nefisti..

                                              Tüm nmalzemeyi tavaya aldım biraz zeytinyağ koyup kavurarak pişirdim.Tuzunu koydum. Sebzeler yumuşayınca 3 yumurtayı bır kapta kırıp içine karabiber, tuz  ve 1 tatlı kaşığı un ekleyip çırptım ve tavadaki malzemeye ekledim. Karıştırdım kısık ateşte pişirmeye bıraktım.

 omletin altı nar gibi olunca ikinci.bir tavaya ters yüz edip diğer tarafınıda pişirdim.Sıcak sıcak servis tabağına alıp sıcacık çay eşliğinde pazar sabahı nefis bir kahvaltı yaptık..Mutlaka deneyin derim.İçindeki kabak yüzünden sanırım eşim mücver gibi koktu dedi...Bizim patatesli yumurtamız var )) ispanyol omleti de neymiş diyebilirsiniz)) ama bu da değişik bir lezzet..İçine kendi çeşninizi koyup lezzetler yaratabilirsiniz..

Hatta eşim omleti, sıcacık ısıttığımız bazlamanın içine koyarak yedi....

Herkese sevgiler....

Nicer dicer plus doğrayıcı..

Televizyonda bu aleti görünce doğrama biçiminden dolayı hayran kaldım.Sert meyveleri doğrarmı ? diye düşünürken televizyonda izleyince bu konuda da başarılı olduğunu gördüm.Arkadaşlarıma  bu aleti kullanan varmı diye sorduğumda  neymiş o? diyenler bile oldu. Bende nicer dicer'ınız yoksa sizinle artık konuşamam  dedim ) , Bu arkadaşlarım arasında yeni bir espiri kaynağı oldu. Sevgili arkadaşım Arzu' ya (sizler artık yazılarımdan onu tanıyorsunuz)bu aleti kullanıp kullanmadığını sordum. Aletin onda olduğunu fakat kullanamadığını , benim mutfak becerimlerimden dolayı bu aleti kullanabileceğimi söyledi. Bu yazımı okursa eğer kendisine buradan teşekkür etmek isterim.  Aleti bana verirken sana hediyem olsun dedi. Bende memnuniyetle aldım.Bu hafta sonu deneme fırsatım oldu .Nicer dicer ile kestiğim sebze ve meyveleri sizle paylaşacağım.Tabi ki yaptığım yemekleri de ....

Gerçekten benim için çok ama çok pratik bir alet.Çok severek kullanacağımı düşünüyorum.Arzu'cuğum  bir kere daha sana teşekkür ediyorum.
Kırmızı biber, soğan, salatalık, maydanoz,patates, domates doğradım. Sebzeler eşit büyüklükte doğranıyor, bu durum benim çok tercih ettiğim bir durum. Nicer dicer'ın çoban salata yapımında çok kolaylık sağlayacağını düşünüyorum.Yaz aylarında beni çok rahatlatan bir alet olacağı  kesin..

  çikolatalı  kakaolu nemli kek....(yumuşacık bir kek).

Nefis bir kek
Epeydir sizinle paylaşmak isteyipte birtürlü bloga koyamadığım bir kekimden bahsetmek istiyorum.
kakaolu  kek ama ben içine çikolata da koyuyorum çok lezzetli oluyor.
Nemli kek malzemelerine gelince:

1.gurup malzemeler.

• 1/2 su bardağı hindistan cevizi
• 1/2 pk karbonat ve 1/2 paket kabartma tozu
• 2 su bardağı un
• 1 tutam tuz (1/2 tatlı kaşığı tuz)
• 
  
• 2.gurup malzemeler

• 1/2 su bardağı zeytinyağı (veya tereyağ)
• 1  su bardağı su (ılık)
• 1.5 bardak toz şeker
• 2-3 kaşık   kakao  
• 2 paket fındıklı çıkolata  sade  sütlü çikalata da olur.( mutlak koyun nefis oluyor)  takriben 120 gr.çıkolata. koyun.( ben iki paket  kare çıkolata kullandım.)
•  1 tatlı kaşığı vanilya 
• 
  
• 3.gurup malzemeler.

• 1/2 su bardağı süt içine 3-4 damla limon damlatıp bekletin.süt ekşi krema gibi oluyor.
• 2-yumurta (oda sıcaklığında)
• Keki fırından çıkartınca üzerine sürmek(püstkürtmek) için 1 su bardağı sıkılmış portakal suyu 
•  veya,Püf noktası: her türlü kekin üzerine mutlak pişince su püskürtüp üzerini örtün.kek yumuşak kalıyor.

yapılışına gelince...

• 1.gruptaki kuru malzemeleri karıştırın.
• 2.grup malzemeleri ufak bir sos tenceresinde  karıştırın  çok ısınınca içine çikolatayı bölüp parca parça atın eritin. özleştirin malzemeyi ve bırakın  ılınsın. beklesin.zeytinyağını sonra ekleyin.( veya tereyağ koyun sıcakken)
• 3. grup malzemeleri  yani önce yumurtaları kaba kırıp mikserle krema olana kadar çırp, sonra sütü ekle.
• Kuru karışıma önce ikinci grup malzemeyi  sonra da 3. grup mazlemeyi ekleyin, kaşıkla tüm malzemeleri yedirin birbirine çok karıştırmayın 
• Yağlı kağıtla kapladığınız kek kalıbına dökerek 180 -190 derecede önceden ısıtılmış fırında 40- dakika pişirin.
• Kürdanla veya bıcak batırarak   test edin fırından çıkar çıkmaz üzerine portakal suyunu gezdirin ve bezle keki örtün.
• kekin üzerini örtme  sebebimiz kekin daha yoğun  ve nemli kalmasını sağlamak.Ertesi gün kek pamuk gibi kalıyor.Bu çok önemli bir püf noktası.. Ayrıca keki kare borcamda pişirdim.. yuvarlak borcam veya.Kelepçeli kek kalıbında da olur..Afiyet olsun.
• 
  

Lokumlu kurabiye...

1. Ne vakittir lokumlu kurabiye yapmak istiyordum İnternette dolaşırken birkaç çeşit lokumlu kurabiye tarifine rastladım.çogu aynı idi ama biri vardıki tamamen değişikti.bende bu değişik olanı tercih ettim .Malzemeyi aldım bir telaş eve gittim işimi bitirip kurabiye için mutfakta buldum kendimi.Renk renk lokumlar aldım.Bir heyecanla başladım yapmaya.kurabiyeyı fırınladım.O da ne kurabiyeler yayıldı görünüm tıpkı yaz vakti taktığımız hasır şapka görünümünü aldı .fırından çıkarttım öylesine sert olmuştu ki anlatamam oğlumun arkadaşının dediği gibi 'diş kıran' olmuştu.Fakat oğlum çok beğendi sakın çöpe atma ben çok beğendim dedi.Kıtır kıtır halini çpk beğenmişti.Gerçi çok lezzetliydi ama somuç hüsrandı.O sıkıntı ile tarifi aldığım arkadaşın sitesine girip kendisine bu durumu sordum .Sonrasında cevap varmı diye baktım püf noktasını yazarmı acaba dedim ama ....Aklıma yorumlar bölümü geldi.okuduklarım yorumlarda beni doğrular nitelikteydi.Aksam oldu eve gittiğimde lokumlu kurabiye takıntısı devam ediyordu.Tekrar kendimi mutfakta buldum.Zira o akşam kurabiye hamurunun yarısını kullanmıştım diger yarısını buzdolabına kaldırmıştım.Hamuru dolabtan çıkarttım tekrar yapmaya koyuldum. 

Bu sefer daha dıkkatli davranacaktım.Hamur dinlenmişti içine biraz daha un kattım, ve tepsiyi 160 derecede fırınladım.Bir sandalye alıp fırının karsısına geçtim ve izlemeye başladım.Baktımki 10 dk.geçti hala kurabiyeler düzgündü.Sanırım 160 derece çok önemliydi birde ilk akşam yaptıklarımın tadı çok fazla idi.Ben biraz daha un katıp tadını hafifleştirmiştim.Bu kurabiye 20 dk. kaldı ve hala beyazdı.Sadece 6 adet yapmıştım.Deneme kurabiyesiydi.Sonuç mükemmeldi. sonra aynı hamurun içine fındık ezmesi koydum yuvarladım fırınladım.160 derecede pişirdim sert bir kurabiye oldu ama tadı güzeldi.Sert bir kurabiye bunu söylemem lazım.sanırım içine kona 3 adet toz vanilyalı pudıng kurabiyeyi bu hale getiren unsur.Petunyalar bloguna treşekkürler.Tarifi aşagıda verecegim.ama daha maceram bitmedi.....

Pudınğli kurabiyeyi fırından çıkarttım Fırın hala yanıyordu.Ben bu arada bu hamura 1 -2 kaşık zeytinyag kattım.yarım paket kabartma tozu 3-4 kaşık yoğurtve 1 yumurta kırdım içine  ve yogurdum tabiki unda kattım 1 bardak..sertçe bir hamur yaptım.Hamurun bir bölümüne lokum koydum.bir bölümüne fiskobirliğin fındık ezmasini koydum ve yuvarladım.bazılarının üzerine çiğ fındık soktum.fırınladım ama bu sefer fırın ısısını 170 derece yaptım.20 dk fırınladım bu kurabiyelerde beyaz çıktı fırından.Az bir hamurum kaldı onuda kalıpla kestim ve 2 adet bebek kurabiyem oldu.Aşagıda fotoğrafı bulunan kurabiyeler..

Sonrasında hepsinin tadını çok ama çok merak ettim sıra ile tadına baktım.Şeker yüklemesi oldum..İnanın kıtır kıtır ve nefisti hepsi...içine fındık ezmesi konulan kurabiyelerimi yemeye doyamadım.Daha tepside iken fotoğrafladım.Üzerlerine pudra şekeri döküp fotoğraflamam gerekti biliyorum görsel açıdan çok hoş olur ama vaktim yoktu ))

Gelelim pudinğli lokumlu kurabiye tarifine:

200 gr tereyağ ben teremyağ kullandım(oda sıçaklığında)

yarım bardak pudra şekeri ,

3 adet toz vanılyalı pudinğ (pışırmeden kullandık) dr.oetker olsun, 200 gr lokum sade lokum ve güllü lokum.

aldığı kadar un. fırından çıkınca üzerine bulamak için 2 paket toz sıcak çıkolata tozu.veya pudra şekeri sizin tercihinize kalmış. Önce yağ ve pudıngi karıştır yoğur sonra unu kat yoğur ve  ceviz büyüklüğünde koparıp içine lokum koyun kapatıp avuç içinde yuvarlayın tepsiye dizin ( İsterseniz aynı hamurun içine fındık ezmesi koyun lokum yerine oda nefis oluyor)160 derecede fırınlayın..ılık fırına koymak lazım.bu çok önemli birde 160 derecenın üzerine fırın ısısını çıkartmayın kurabiye yayılmasın.

afiyet olsun...sevgi ile kalın..kurabiye tadınız hiç bozulmasın...

İşte meşur pudinglı kurabiyem aşağıda............... içindeki pembe lokum çok yakışıyor ona))

Üç renkli börek..
Bir arkadaşımda yediğimde çok sevdim.Bu pazar sabahı ise hemen yaptım..
Bu  sebze ağırlıklı bir börek..Her katında ayrı bir sebze var bu tada tad katan ise pastırma.Gerçekten pastırma bu böreğe çok yakışmış.
Tarife gelince ;
3 adet yufka ve 300 gr pastırma.. ıspanak için 1 cay kasığı kara biber ve içine peynir.az tuz.
500 gr ıspanak yıka ayıkla ve ince doğra  az tuz serp ve ovala ıspanağı.
ayrı bir yerde 3 adet havucu rendele 1-2 soğanı çınt az yağda havucu ve soğanı sotele.Bunu da soğut.
yapılışı:
bir kapta 1 çay bardağı yağı kaseye koy, ( tüm yufkala lara fırca ile süreceğiz.)
ilk yufkayı yayalım masaya.üzerine hafıfçe yağ sürelim sonra  ıspanagı yufkanın heryerine yayalım.
üzerine ikinci yufkayı yayalım yağı fırca ile sürelim sonra sotelenen havucu yufkanın heryerine yayalım.
üçüncü yufkayı serelim yağı sürelim ve her yerine 300 gr pastırmayı dilim dilim dizelim.
yufkanın bir ucundan baslayalım rulo yapmaya....rulo seklını alınca üzerine kalan yağı sürelim ve  ortadan ikiye bölelim hamuru yağlı kağıtlı tepsiye koyalım.ılık fırına atalım 180 derecede üstü kızarana dek pişirelim. sonra dilimleyerek servisleyelim.

Bizim kahve....

Kahveyi çok severim ama bu kahveye bayılıyorum.......
Oğlumun kahvesi böyle olmalı, hafif karamel renginde , bıcır bıcır, hav- hev demeli arasıra, oğlum gel kahve hadi gidiyoruz deyince teklifsiz yerinden kalkıp icabet etmeli ona, Kendini sevdirmeli, başını hafifçe sert okşatmalı, oğlumun gözlerine bakmalı )....
Kahve hoşgeldin, sefaler getirdin evimize....seni tatlı şey.))

Kurabiye.....

Çeşitli kalıplarla keserek şekil verdim.Hamurla oynamak gerçekten terapi.Hele şekil vermek inanılmaz şekilde insanı mutlu ediyor.Sanırım artık kurabiye yapımını hızlandıracağım.Hele birde üstlerini şeker hamuru ile kaplarsam daha da güzel olacaklar.

gelelim tarife:
1 yumurta,
150 gr pudra şekeri
475 gr un
250 gr tereyağ
1 çay bardağı mısır nişastası
yarım çay kaşığı kabartma tozu
-(tarçın  ve karanfil tozu istege baglı)
-Tarcın ve karanfil koymadan  yapacaksanız kurabiyenızın içine  sadece vanılya koymak güzel bir tercih..

Yapımı:
Tereyağ mutlaka oda sıcaklığında olmalı  tereyağına şekeri katıp iyice çırpıyoruz sonra yumurta kırıp yine mikserde çırpıyoruz ve unlu malzemeleri sıra ile katalım ve yoğuralım. ele yapışmayan toparlanan bır hamur kıvamında olacak. Hamuru çok fazla yogurmayın hemen strece sarıp buzdolabına kaldıralım. Hamur dınlenınce daha rahat şekil veriliyor.30 dk. dinlenen hamur  streçten cıkartılıp merdane ile orta kalınlıkta açılır.(kurabiye kalınlığında)ve şekillı kalıplarla keselim tepsiye yağlı kağıt serelim kurabiyeleri aralıklı olarak tepsiye dizelim.sıcak fırına tepsiyi atalım .160 derecede 15 dakıka yeterlı olacaktır çok kızartmıyoruz rengi dönünce fırından çıkartalım..2-3- dakıka sonra üzerine pudra şekeri serpelim.

-Ben bu kurabiyeyi hazırlarken bır kısmının içine vanılya koydum.
- Hamurun diger yarısına ( vanılya koymadan) sadece tarcın koydum.karanfil koymadan sadece tarcın koymakta yeterli..

Mozaik pasta..

.
Hepimizin bildiği bir pasta..aslında çocukluğumun klasik pastası.Annemin günlerinin vazgeçilmezi. Anne keki kadar meşur bir o kadar da lezzetliydi.Birden tarifinin bloğumda olmadığı aklıma geldi hemen yapılsın ve konulsun duygusu öyle ağırbastıki anlatamam ,suçluluk duydum geçmişe dair.Annemin pasta defterlerine baktım bazı sayfalar yıllara yenik düşmüştü.O zamanlar hevesle bende yapardım içine konan malzemeleri hatırlamaya çalıştım biraz internette gezindim ve bu pazar günü aniden yapıverdim.Gerçekten tadı nefisti.Hiç te eskiyi aratmadı.Tamda istediğim işte o lezzeti yakalamıştım.
Gelelim tarife:
1.5 çay bardağı süt.
1/2 çay bardağı toz şeker
1 tatlı kaşığı tereyağ
1.5-2 paket ülker petibör bisküvi
1 paket vanilya
üzerine serpmek için hindistan cevizi
ve içine koymak için 4 kasık dark kakao
2 paket %70 kakao ıhtıva eden bitter çıkolata
1 çay bardağı fındık içi.

Öncelikle sütü tencereye boşaltıyoruz ateşin altını yakıyoruz.ısınınca içine toz sekerı ilave edelim ve karıştıralım.kakaoyu koyalım bitter çıkolatayı atalım ateşin altını kapatalım( Sütlü karısım çok sıcak oluyor ama kaynamıyor.) yagı katalaım. Sonra  ayrı bır kapta  bisküvıleri çok kırmadan parcalıyoruz.Çıkolata erıyınce sütlü karısıma vanılya ekleyelım.fındık koyalım ve bisküvıleri katalım .Tüm malzemeleri artık karıstırıyoruz bunu kasık yardımı ıle yapıyoruz.toplanan malzemeler hamur kıvamında oluyor.Strece malzemeyı boşaltalım.Elimizle uzun baton şeklı verelim ve buzdolabına kaldıralım.1 gün beklesin lezzeti artsın.Tüketmek istediğimizde strecınden alalım servıs tabagına koyup üzerine hızdıstan cevizini gezdirelim.
Afıyet olsun..

Ispanaklı kek...Ispanaklı yaş pasta...

Epeydir yapılmayan ama yapılıp yayınlamak istediğim tariflerimden biriydi ıspanaklı kek.
Rengi, tadı ,dokusu itibariyle çok sevdiğim yiyenlerinde nefis bulduğu bir tarif..
Akşam yapılıp dolaba kaldırdığınızda ertesi gün tadının bir o kadar güzel olduğu lezzetlerden biri.Annemin tadını çok sevdiği bu pastayı arkadaşlarım da çok sevdi. Bugün silip süpürdüler)) içindekileri de merak ederek yediler...Özellikle Oda arkadaşım Murat bey pek beğendi.Yaptıklarımın her zaman güzel olduğunu elimin ayarının tam kıvamında  olduğundan bahsedip durdu..Murat beye duygularından dolayı teşekkür ediyorum.Gerçekten memnun oldum.....
Sevgili arkadaşım ARZU ve Pervin sizlere sesleniyorum...bu blog benim değil...)))Arzu sen çok yaşa emi..Canım Arzucum canın sağolsun güzel sözlerine teşekkür ediyorum ...
Madem sevdiniz buyurun tarif burada..Aysel hanımcığım istediğiniz tarifi hemen ekledim..Yaparsanız eğer kulaklarımı çınlatın yeter...
malzemeler.
Kek hamuru:
250 gr ıspanak yıkanıp süzülecek ve sotele (öldür) hiç suyu kalmasın rondodan geçir.
4 yumurta 2 su bardağı un.1 bardak şeker.3/4 bardak zeytinyağ.1 paket kabatrma tozu.vanılya.yarım limonun suyu.bir çimdik tuz.
ara kreması:
1 kilo süt.1 bardak un.1 bardak şeker 1 vanılya hepsının tencereye kyup ateşi yakın pişirin.bildiğimiz anne muhallebisi bu.en son izdirince vanılyasını koyun.sonra soğutun ve 5 dk çırpın. pif noktası çırpmak. o zaman muhallebi daha bi nefis oluyor.
Üzeri ve içi için:5 tane kivi..ve 1 bardak çam fıstıgı içi...olmazsa fındık içi( dövülmüş)ben fındık kullandım.
Kek hamurunu yapmakla işe başlayın.önce yumurta ile şekeri çırpın krema kıvamında.
sonra sıvı yağını koyun çırpmaya devam edin. sonra kuru malzemeleri eleyın içine tahta kaşıkla yedırın hamura ve en son ıspanakları atın ve çırpın .ıspanağı iyi yedirin keke.Kelepçeli kalıpta pişirdim siz istediğiniz kalıpta pişirebilirsiniz.Yaş pasta yapmak için kelepçeli kalıp daha uygun.önceden ısınan fırında 175 derecede 40 dk.pişirdim.kürdan yardımı ile pişip pişmediğini kontrol ettim.Telin üzerine çıkartıp soğuyan keki ortadan yatay olarak 2 ye kestim. Ortasına muhallebiyi sürdüm. Kivi dilimlerini yerleştirdim ve fındık serptım.2. kek parçasını  oturtup yine üzerine muhallebi, kıvı ,fındık serptim ayrıca hindistan cevizini bolca serptim.
 Şunu da söyliyeyim tüm bu işlemleri soğuyan keki 2 ye bölünce tabanı kelepçeli kalıba koyarak yaptım. tüm işlemler kelepçeli kalıpta devam etti. En üstüne,  kekı 2 ye böldüğümde ortasından traşladığım kek parcacıklarını ufalayarak  serptim. Bu kekın daha da hoş görünmesını sağladı.Sonra pastayı dolaba kaldırdım ertesi gün tüketildi...hemde kapış ,kapış.. Kısmeti olan geldi yedi.Pastaya en son  katılan Salih bey oldu.. Afiyet şeker olsun...
Ara kreması  şu şekilde de olabılır.:
1 paket krem şantı, 1 bardak süt ile iyiçe çırpılıp dolapta bekletilir ki katılaşsın. Bu kremayı da kek arasında ve üzerinin süslemesinde kullanabılirsiniz..

3.2.1.
Nefis bir poğaça tarifi uzun zamandır yapıyorum .Hem çok kolay hemde yapılışı çok basit.İnternette epeydir görüyorum.Ev halkı çok beğeniyor ayrıca misafirlerimde hep beğenir.Sözü uzatmadan tarifi vereyim.Yapmanızı tavsiye ederim..
Malzemeler.
3 adet kabartma tozu
2 su bardağı yoğurt
1 su bardağı zeytinyağ
aldığı kadar un..( 3 su bardağı takriben)
 listesindeki yazılım sırasına göre malzemeleri bir kaba koyalım en son unu ekleyelim.Ele yapışan bir hamur elde ediyoruz.Ben elimi hafif yağlayıp hamurdan istediğim büyüklüğü koparıp alıyorum içine biraz lor koyup kapatıyorum.1Yumurtanın sarısını kasede çırpıyorum poğaçaları yumurtaya batırıp ayrıca galeta ununa batırıp yağlı kağıt serdiğim fırın tepsisine aralılı diziyorum. 190 derecede üzeri kızarana kadar pişiriyorum.nefis kabaran poğaçalar elde ediyorum..sevgilerle iyi bir hafta diliyorum..

• SALATALIK TURŞUSU
• Turşunun kurması da yemesi de zevkli...
• Turşu kurmak çok güzel bir hazırlıktır benim için.Mutlu olurum.Annemin, anneannemin, babaannemin yaptığı kış hazırlıklarının devamı gibi görürüm hep.Bir  haz,bir çalışkanlık içinde hazırlarım sebzeleri. . Büyüklerimi anarak yad ederek turşu kurmayı sürdürürürüm.Anneannem şunu koyardı...Babaannem şunu eklerdi...Annem bunun miktarını böyle yapardı falan filan.....Anneme turşu kuracağım dedim.O da sanki hiç turşu kurmamış biri gibi benden tarifini istedi, anlattım zevkle.O Zaman çok kolaymış bu usul bende senin kurduğun gibi kurayım dedi. İki gün sonra turşunun malzemelerini bana tamamlattı  ve turşuyu kurmuştu , kendisinin işleri ile ilgilenen yardımcısı olan kadına bile turşu kurmuş..!!!Turşusu cam kavanoz içinde pırıl pırıl, dup duru  suyu ile nefis bir şekilde bana bakan salatalıklar eşliğinde mutfak tezgahında yerini almıştı.Bende çok mutlu oldum..Kendisi de çok beğenmişti.Şu an  benim turşum bitti .Annemin turşusu duruyor ama kıyamıyorum bitirmeye...Bu turşu Ankara'nın dişinda ufak bir tarla alıp, ekip biçen arkadaşımın tarifi . Gerçekten kıtır kıtır ve çok lezzetli.Bundan sonraki turşu tarifim bu..
• Malzemelerini kendiniz belirleyin ben salatalık kullandım çok az biber ekledim.Öncelikle suyu tencereye koyun ve kaynatın.İçine salamura tuz ekleyin.Tuz ölçüsü size kalmış.Ateşi söndürüp suyun içine elma sirkesi az toz şeker  ve limon tuzu ekleyin. Hazırlanan turşu suyundan kaşıkla biraz alıp tadını kontrol edin.Hangi çeşninin fazla olmasını istiyorsanız onun miktarını arttırın.Bu tamamen sizin damak zevkınızle ilgili bir durum.Ben fazla sirkeli yiyemem o yüzden az koydum.Sonra  cam kavanoza salatalıkları dizin.Üzerine sıcak sıcak turşu suyunu boşaltın .Kavanozun kapağını kapatın.Hatta salatalıkların üzerine kereviz sapını koyup kapatın.
• Salatalıkları dizerken aralarına sarımsakları serpiştirin.Hatta tane karabiberleri de serpin.Hepsi bu..Turşunun olması için çok beklemiyorsunuz .Hemen sararıyor salatalıklar.

Nefis bir havuçlu kek...
Havuçlu kek yumuşacık ve nemli oluyor .Ben bu halini çok seviyorum.Bayatlamıyor ve uzun bir zaman kek kabımda kalabilen bir kek oluyor..

Bu sefer yaptığım kek çok çabuk tükendi.İş yerinde arkadaşlarım bayıldı tadına.Hatta starbuck kekle yarışabilir dendi)) Tabi çok memnun oldum.Yapılan yiyeceklerin beğenilerek tüketilmesi yapan kişiyi çok memnun eden bir durum benim için..
tarifi gerçekten çok basit ve kolay.Kek yapan arkadaşların mutlak havuçlu keki denediklerini biliyorum.Burada olması kendi arkadaşlarımın ulaşması açısından önemli..Yapacaklara kolay gelsin..
tarifi şöyle ;
1,1/4 su bardağı toz şeker.
3 yumurta
1,1/2 su bardağı un.
bir çimdik tuz.(1 çay kaşığı konulabilir)
 1 su bardağı sıvı yağ
2 tatlı kaşığı tarçın
1 çay kaşığı karbonat
1 paket(15mg) kabartma tozu.
3 su bardağı rende havuç.(sıkılarak kullanılacak)
1 su bardağı ceviz içi (elle kırılacak)
Bu kek hamuru oldukça yoğun oluyor kaşıkla kelebçeli kalıba yayıyorum.
kelepçeli kalıba yağlı kağıt koymayı unutmayın.
Önce yumurtaları çırpıyoruz toz şekerle beraber.yağ koyup kuruları eliyoruz üzerine en son havuç ve ceviz konuyor.175 derecede 40 dakıkada pişiriliyor.Kelepçeli kalıptan kağdıyla cıkartıp altından kağıdı çekip alıyoruz ve tele oturtuyor ve soğutuyoruz..Nefis tarçın kokusu tüm mutfağa yayılıyor..

ıspanaklı börek.

Şimdi ıspanakların tazecik ve de kuzu kulağı tabir edilen körpelikte olduğu bir mevsim.Ispanağı gördüğüm an börek fikri cazip geldi.Kendim açarak yapmak çok daha güzel ama tembellik edip 6 yufka alıverdim. herzaman yaptığım tarifi sizinle paylaşayım çok güzel oluyor.İç malzemesi size kalmış.Yumuşak ve nefis bir börek tavsiye ederim.

Malzeme: 1 kilo kuzu ıspanak. 200 gr.sert ve yağlı peynir. 6 adet yufka 2 yumurta 1 çay kaşığı kara biber 1 adet kuru soğan (çintilmiş) 2 su bardağı yoğurt 1 çay bardağı zeytinyağ yapılışı: bir kapta yogurt, 2 yumurta , 1 çay bardağı zeytinyağ karıştırılır bu harç içine ve en üste konulacak. Diğer derin bir kapta ayıklanmış yıkanmış ve ince ince doğranmış ıspanaklar konur azıcık ovulur içine beyaz peynir ufalanır karabiber serpilir.Çintilmiş soğan eklenir.az tuz serpilip karıştırılı iyice. Yufkalar serilir ve ortadan her bir yufka kesilir.Yani 6 yufka 12 adet yaptı. Yarım yufkanın yuvarlak tarafı düz tarafına az bir payla konur.Üzerine harçtan kaşıkla yayılır ve iç malzemesi olan ıspanak uzun bir şerit halınde konur.Malzeme konan yerden gevşekçe rulo yapılır.Rulo yaparken yanlardaki yufkalar sigara böreği yaparken kullanılan teknik kullanılarak içe hafifçe döndürülür (yaprak sarar gibi)ve rulo yapılır.Uzunca olan rulo hafif yağlanan tepsiye uzunca konur.Tepsi küçük ise rulo tepsiye konulduktan sonra artan kısmı içe kıvrılır 2.rulo 1. rulonun bitişinden devam ettirilir.Tüm yufkalar bittiğinde artan yoğurtlu karışım üstüne bolca dökülür ve 200 derecede 30-40 dakıka üstü ve altı kızarana dek pişirilir.Ben böreği fırından çıkarttıktan sonra üzerine biraz su seriyorum.Börek bezim var onunla üzerini örtüyorum.Bu şekilde börek yumuşacık oluyor. afiyet olsun...

Bayram tatlısı.. Diğer adı çatal tatlısı . Geçenlerde çok sevdiğim blog'una mutlaka uğradığım birşeyler yazmaz ise merak ettiğim sevgili Nunu 'neredesin özledik 'diyordu.İyide oldu beni kendime getirdi.Biliyorum ki diğer dostlarımda benden haber almak isterler işte onları da merak ettirmemek adına buradayım.Sanırım yaz günlerinin tembelliği bende devam etmekte.Sevgili arkadaşlarıma bu güzel tatlıyla merhaba demek istiyorum.Belki bayram tatlısı olarakta yapmak istersiniz.Bu hem çok kolay hemde çok severek yaptığım bir tatlı oldu.Biz çok severek tükettik..

Bu tatlıya çatal tatlısı deniyor.sanırım çatala batırıp kızartıldığı için olsa gerek. farklı ölçüleri var internette ben biraz değiştirdim tarifi karıştırdım iç malzemesine eklemeler yaptım lezzetli olsun diye. Asıl tatlı sadece un,su,hatta azıcık gül suyu karıştırılarak yapılırmış. tarifim çok lezzetli oldu denemenizi şiddetle öneririm. malzemeleri. önce şerbetini yapalım kaynatıp bir kenara alalım ve soğutalım. şerbeti için 4 su bardağı şeker 3 su bardağı su limon suyu. Tatlıyı hemen tüketeceksek limon suyuna gerek yok. eger bekleteceksek tatlının şekerlenmemesi için limon suyu ekliyoruz. ayrıca bu şerbet artarsa dolaba koyup kaldıralım 1-2 ay kadar dolapta bekleyebilen bir şerbet. hamuru için. 2 su bardağı un 2 yemek kaşığı yoğurt 1 yemek kaşığı zeytiyağ 1 yumurta az tuz 1 tatlı kaşığı kabartma tozu isterseniz biraz vanilya olmasada olur 1 tatlı kaşığı sirke (hamura kıtırlık veriyor) bu ölçüyü orantılı biçimde azaltmanız mümkün.önce sıvıları karıştırın sonra un ve kabartma tozunu ekleyın.hamuru yogurup dinlendirin.sonra mantı hamuru gibi açın.2cm eninde şerit halinde kesin. Yağı bol olsun, yağı kızartma tenceresine koyun ve ısıtın. şeritin bir ucunu çatala batırın.kızan yağa kenarından batırın diğer kenarını elle tutun bırakmayın çatallı kısmı kıvırarak kızartın şekil gül tatlısı havasında oluyor. resimde de görüleceği gibi rulo halinde sarıyoruz. bir iki tane yapınca emin olun eliniz alışıyor.yağdan çıkartıp şerbete (Ilınan şerbete) atın bir iki cevirip şerbetten çıkarın servis tabağına alın. üzerine ceviz veya şam fıstığı serpin. Bu tatlının bir özelliği de uzunca bir süre dayanıyor .Kıtırlığından birşey kaybetmiyor. Tüm arkadaşlarımın bayramını kutlar, sağlık ve afiyetle geçecek bir bayram dilerim. Sevgilerimle...

Mücver... Mücveri bilmeyenimiz yoktur.Bizim evde her daim yapılsa yeri vardır. Lezzeti ve sıcak sıcak sunumu itibariyle evimde ailemin en sevdiği çeşniler sıralamasında başlarda gelir.Çerez gibi tüketilir. Ölçü olarak hiçbir vakit tam ölçü veremem hep göz kararı yaparım. Burada sizler için tabiki hiç yapmayıp yanılmak istemeyenler için ölçü vermeye çalışacağım. 3-4 adet kabak soyulup rendelenmiş ve suyu sıkılmış olacak. içine 1 adet yumurta kıralım 1 paket kabartma tozunun yarısını koyalım.kabartma tozu yoksa karbonat koyabiliriz.3-4 yemek kaşığı un ilave edelim çok az kırmızı pul biber az karabiber koyalım karabiber kabağa çok yakışıyor belirtmem gerek.1 çay kaşığı kadar tuz ilave edelim.2-3 dal taze soğanın yapraklarını çok ince doğrayalım.taze soğan yoksa 1 kuru soğanın yarısını rende yapalım içine ve yarım demet dere otunu ince ince doğrayalım hepsini bir güzel yoğuralım. Çok katı bir karışım olmuyor.teflon tavaya az zeytinyağ koyup biraz ısıtalım.Mücverimizi yemek kaşığı ile alıp tavaya koyalım birbirine yapışmayacak şekilde tavaya dizelim.spatula ile kızardığınızdan emin olunca diğer yüzünü çevirip kızartalım.Yanlız tavaya mücveri ilk koyduğumuzda kaşıkla üzerine azıcık bastırıp hafifçe yayalımki çok kalın olmasın içi pissin.Bu önemli bir püf noktası.İsterseniz içine hiç soğan koymayabilirsiniz öylede çok nefis oluyor.Afiyet olsun..

Çilek bu mevsimin en güzel meyvesi benim için. Portakal ise bitmek üzere ve ç,leği son anda yakalayan bir meyve. Bu ikisini bir arada görmek mümkünmü sizce? Evet evet...çok mümkün.Harika bir uyum içinde yenilebilir. Tarifim ise şöyle... sakızlı veya sade dondurma veya krem şanti. 1 kilo çilek 2-3 kaşık toz şeker 3-4 adet portakal.sulu olanlarından. çilekler yıkanır süzülür. temizlenir ve elma dilimi gibi doğranır. Portakallar sıkılır.içine şeker konur ve yedirilir. çilekin üzerine dökülüp karıştırılır. 1 adet portakal yuvarlak halinde dilimlenir. servis tabağına portakal dilimleri kenara dizilir. üzerine çilekler kaşıkla konur orta kısım boş bırakılır ve dondurmamız konur. çilek portakal suyundan dondurmanın üzerine gezdirilir. servise sunulur. Yaptığım zaman ev halkının çok ama çok beğenerek tükettiği bir meyve ikilisi bu.Oğlumun ve eşimin vazgeçilmezi... Fotoğraf çekmeyi unuttum.Sağ olsun oğlum son anda yetişti ve az da olsa kalan meyveleri yerleştirdiği tabakta çekti.Çok acele yenen nefis bir meyve tabağı vardı ama maalesef ortada birşey kalmadı.

çok güzel bir etkinlik başlıyor..blog arkadaşlarıma haber vermek istedim.. NEREYE GİTMELİ Alaçatı’da iki günlük ot şöleni Alaçatı Ot Festivali 7-8 Nisan’da düzenlenecek. Festivalde klasik müzik konseri verilecek, “En fazla ot çeşidini kim toplayacak”, “En güzel otlu yemeği kim pişirecek” yarışmaları yapılacak. Amatör gurmeler tarafından yapılan yemekler, özel misafirlere ve jüri üyelerine ikram edilecek. Dereceye girenler ödüllendirilecek. Yarışmalar devam ederken, Alaçatı’nın ünlü restoranları birer çeşit ‘spesiyalite’leriyle festival alanında stand kuracak. Alaçatı’yı nisanda keşfetmek, kekik, fesleğen, karanfil kokularını içinize çekmek, reçel, kekik balı, şarap, enginarlı pilav standlarında farklı lezzetleri denemek, istiyorsanız doğa dostu herkesin davetli olduğu festivali kaçırmayın. Ot festivali 7 Nisan Cumartesi günü saat 13.00’te başlıyor

Yeşillik ne kadar pahalı?El yakıyor adeta.!!! Yüzüne bakılmayan pörsümüş yeşillikler bile pahalı.Geçen gün  aysberk  aldım.İki marula 8.50 lira verdim.Aldığım marullar küçük küçük 2 tane idi.Ne yalan söyliyeyim marulu  salatanın içine çokça doğrayamadım .Tasarruf yaptım anlayacağınız.Yaz gelse de bol bol, ucuz ucuz yesek diye düşünüyorum ama...... çokta emin değilim.!!

Buraya yazmak gerçekten güçleşti.Hele birde kırk yılda bir blola ilgileniyorsan vay haline) benim durumumda aynı.Deneme amaçlı yazıyorum,inşallah sorun olmaz.Sanırım biraz uğraş istiyor..

ne yazacağımı nasıl yapacağımı bilemedim.yazıyorum ama gitmiyor..yeni halin hoşuma gitmedi blog))

Yazıyorum,yayınlıyorum sanıyorum.Bloga bakıyorum yazım yok..Anlamlandıramadım.tekrar yazdım..Bir süreliğine tatile çıkıyorum.Hepinize sevgiler..

Bu mevsimin en güzel yemeği de dolma galiba ne dersiniz?

Bu akşam hıdırellez.Umarım tüm dilekler, istekler gerçekleşir..Sevgilerle..

Lale zamanı geldim aranıza...

Biliyorum, biliyorum çok kızdınız..Ne deseniz, ne söyleseniz haklısınız.
İşte buradayım, sizleri çok özledim.O güzel yorumlarınızı, o hoş sayfalarınızı gezmeyi özledim.

Kırmızı beyaz renkler yılbaşına çok yakışıyor..


Kırmızı dolmalık biberleri hafif haşladım, içlerine hazırladığım peynir dereotu karışımı koydum.Bazılarına ise soğanı kavurdum rende havuç ve yogurtla doldurdum..



Beşamel soslu tavuk..
baget tavuğu haşlayıp borcama dizdim.üzerine beşamel sos döküp rende peyniri üzerine serpip fırınladım.nefis oldu...

Sevgili Arkadaşlarım,Hepinize Yeni yılda mutluluk huzur ve sağlık diliyorum..

Biliyorum çok ara verdim.Çooook...
Yukardaki başlık aslında bir özür.Beni seven, arayan, soran dostlarıma bir özür bu.
Bloguma girmesemde sevgili arkadaşlarım şunu bilin sizleri hep izledim.Mesaj bırakamadım sadece.Hepinizi seviyor ve sevgilerimi gönderiyorum.
Geçenlerde hiç denemediğim bir yemeği sizinle paylaşmak istiyorum.Görselliği yok biliyorum ama yazmadan da yapamayacağım.Hep rejim , diyet deyip duruyoruz. Ben de biraz dikkat ediyorum ve hafif tarifler uyduruyorum nacizane.İşte buda o tariflerden biri, fakat bu iki sebze birbirine öyle yakıştı ki anlatamam. Hafif mi hafif bir rejim yemeği oldu. Sevgili Tijen şu sıralar blogunda da belirtmiş dikkat ediyor yediklerine.Belki Tijenciğim bunu da denersin.Tüm rejim yapan dostlara bu tarifi yolluyorum..
Yemek tamamen istek dışı ortaya çıktı.Buzdolabına baktığımda pırasa ve kabaktan başka bir sebzem yoktu.Bu iki sebze de tek başlarına bir tencere yemeği olamayacak kadar azdı.Birden ikisini beraber pişirmeye karar verdim.Birisi kış sebzesi diğeri yaz sebzesiydi ama manavda yan yana duruyordu.Bizim zamanımızdaydı o.Sebzeler ve meyveler yazlık ve kışlık olarak ayrılırdı.Şimdi hertürlü sebze ve meyve hep yanyana artık.Beraber yaşıyorlar kardeş kardeş.Gerçi ben hala alışamadım. Her türlü meyve ve sebzeyi mevsiminde tüketmeye özen gösteriyorum.Yemeğimin bir ölçüsü ve yapılış tekniği yok. Tencereye yağ ve soğan kondu az kavruldu arkadan pırasa sonra kabak dilimlenmiş olarak kondu.söyle bir çevrilip sıcak suyu karar olarak kondu. İndireceğime yakın bulgur kondu ve tuzu ilave edilip altı kapatıldı.Siz yapılış aşamasında yani yağ ve soğan kavrulurken az miktarda dolabınızda yazdan kalma domates sosunuz varsa koyabilirsiniz çok yakışıyor ama domates koymadan da harika..

Yaz ne güzel bir mevsim.Herşey ne kadar bol. Tatili,meyvesi,sebzesi,güneşi
işte bende bunların çok bol olduğu bir yerde tatilimi geçirdim. Tam tamına bir ay yoktum aranızda.Geldim ama aklım hala oralarda kaldı.Aklım egede.

Havuçlu kek...

Her pazar kek..
havuçlu keki lise yıllarında kızkardeşim çok yapardı.Annemin gün arkadaşları bayılırdı bu keke.Ben de bu pazar yapmaya karar verip denedim.Annem çok sevdi.Zaten yumuşacık keklere bayılır.Komşularım bahçeme çaya geldiler onlara da ikram etmiş oldum.lezzetine bayıldılar.
Malzemeler şöyle;
3 yumurta,
1.5 su bardağı şeker.
3 su bardağı rende havuç
1 paket kabartma tozu
1 paket karbonat
1 cay kaşığı tuz.
1 bardak+2 parmak un.
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz içi
1 yemek kaşığı tarçın
1 su bardağı sıvı yağ
Önce yumurta ile şekeri çırptım.Sıvı yağı ekledim ayrı bir yerde unlu malzemeleri eledim ve tahta kaşıkla yumurtalı karışıma yedirdim.havuç ve ceviz içini de ekleyerek yuvarlak küçük borcam tepsisine döktüm.Tepsiyi yağlamayı unutmayın.sonrada tepsiyi bir kaç defa yumuşak bir zemine vurunki kekin havası çiksın. 170 derecede 40 dk. pişiriyoruz..rengi tarçın rengi oluyor. kendiside yumuşacık, pamuk gibi. afiyet olsun...sevgiler.

Ağlayan kek.ama benim için ıslak kek..
Keki deneyip denememek konusunda tereddütüm vardı ama iyikide yapmışım çok sevildi.
tarifini vermek isterim deneyecekler için.
4 yumurta.
3 fincan un (kahve fincanı kullanıyoruz)
3 fincan şeker
1 paket kabartma tozu
1 fincan kakao
1,5 fincan sıvı yağ
2 yemek kaşığı ılık süt
piştikten sonra üzerine 1,5 bardak süt.
önca yumurta ve şekeri iyice çırpıyoruz. sonra içine sıra ile un, kakao,kabartma tozunu eleyerek koıyuyoruz ve tahta kaşıkla karıştırıyoruz.hiç pürüz kalmıyor.
fırını ılık yapıp kek için küçük yuvarlak borcam tepsisini teremyag ile yağlıyoruz. kek hamurunu tepsiye boşaltıyoruz ve tepsiyi havası çıkması için bir kaç defa yere vuruyoruz ve kekin havasını çıkartıyoruz.tepsiyi fırına verip ısıyı 170 derece yapıp 30 dakikaya ayarlıyoruz.bıçakla kontrol ediyoruz pişip pişmediğini.
Keki fırından çıkartınca 3-4 dakika bekletiyoruz ve üzerini birkaç yerinden deliyoruz.1,5 su bardağı sütü kekin üzerine kaşık kaşık dökerek yediriyoruz.soğutup üzerini folyo ile kapatıp buzdolabına kaldırıyorum. ertesi gün içini çekmiş olarak daha da lezzetleniyor.Gerçekten nefis yumuşacık bir kek oluyor.Yanlız kakao çok önemli dr.oetker'in dark kakaosunu kullanırsanız dahada lezzetli oluyor.Benden söylemesi.Üzerine kram şantisini yapıp sürerseniz ve ayrıca da çikolatalı sos yapıp(muhallebi)şantinin üzerine dökerseniz ağlayan keki tam anlamıyla yapmış olursunuz.Ben se kalorisinden korktuğum için kekimin üst malzemesini yapmadım.bu şekilde de nefis bir kek.denemenizi tavsiye ederim.Islak kekin üzerine dökülen malzemesinde yumurta var.(normal kakaolu kekin malzemelerini hazırlayıp çırpıp 1 su bardağı kek hamurundan ayırıp pişen kekin üzerine sonradan dunu döküyoruz. hatırlayacağınız üzere)Ben o yüzden sevmiyorum o tarifi. Ama bu harika bir yöntem.İçim rahat.Islak kek yapmak isteyenlere bu yöntemi kullanmalarını tavsiye ederim.
sevgiler...