HOŞGELDİNİZ






Cuma, Ekim 26, 2007

Patates çorbası

Artık çorba içme zamanı geldi.Gerçi bizim evde yaz kış içilir.Ama tercih soğuk havalarda içilmesi yanında olursa, bu çorba çok lezzetli oluyor.
Tarifi şöyle:
2-3 patates Kabukları soyulup haşlama tenceresine konur.
Üzerine yeterli miktarda su konup haşlanması sağlanır.Ben içine haşlama esnasında 1/2 çay bardağı pirinç ilave ettim.Siz koymayabilirsiniz.Ayrı bir tavada 1 adet soğan çintilir,yeterli zeytinyağda çevrilir.yumuşayınca içersine 3 kaşık un konup un kokusunu bırakana kadar pişirilir.çorbanın suyundan alınıp una ilave edilir.Haşlanan tenceredeki patatesin içersine ilave edilir.Blender ile tencere içersindeki patates iyice ezilir.Koyu bir kıvama gelen patatesli içe yeterli miktarda et suyu ilave edilir.Kaynama devam eder.İyice pişen çorbaya tuz atılır. Ateşten alınır.Çorbanın kıvamını sizin içine koyacagınız et suyu miktarı ile ayarlayabilirsiniz.
Ayrıca tavada biraz zeytinyag ve kırmızı biber ilavesi ile üzerine yağ gezdirebilirsiniz.Görünümü çok hoş oluyor.Afiyet olsun..sevgilerle

Pazartesi, Ekim 22, 2007

Kurabiye tadında un helvası...


Un helvasını severmisiniz?
buna evet derseniz bu değişik lezzeti denemenizi tavsiye ederim.
Tesadüflerin yardımı ile yapılan değişik bir lezzet.
Yaptığım un helvamın kıvamını tutturamayınca,emeğime kıyamayıp çöpe gitmesine gönlüm razı olmayınca iyileştirme arayışına girerek yapılmış nefis bir helva ortaya çıktı..
Un helvası yapımını bilirsiniz.Bende aynen tahmini ölçülerle helvamı yaptım.Ateşteki helvamın şerbetinide ayarladığımı sanıyorum.Epey şerbetinin çekmesi için ateşte tuttum.fakat soğuduktan sonra kıvamını beğenmedim.Ne yapabilirim diye düşünürken aklıma fırınlamak geldi.Mini fırın tepsisine helvamı boşalttım.Üzerine sıvı yağ gezdirdim.Fındık serptim.Şeker ilave ettim.30 dakikaya ayarladım.180 dereceye ısıyı yükselttim.helva tepside iyice yayıldı.Fakat toparlanma belirtisi yine göstermiyor.
Şaşırmıştım.Artık hatanın benden değilde yeni denediğim un dan olduğunu düşünmeye başladım.Tekrar çareler aramaya başladım.Bu cıvık halini sevmemiştim.
Fırın kapağını açıp üzerine irmik serptim.Karıştırdım.İrmik helvanın toparlanmasına yardımcı olacaktı.Tekrar fırınladım.30 dakikayı dolduran süre sonunda helvam istenen kıvama gelmişti.Hatta tepsinin kenarlarında helva kızarmıştı.Fırından çıkarttım.Soğuttum.Tatmada çok aceleciydim.Hatta tatlıları sıcak sevmemden dolayı ben sıcak sıcak tadına bakmakla kalmayıp bir porsiyon yedim.
Tadı nefisti.Kurabiyenin tepside dağınık lezzetiydi bu helva.Bir kez daha ısraf etmeme huyuma sevindim.Yine kurtarıcıydım.
Şimdi size bu şekilde yapılan helvanın ölçülerini veriyorum.
Kurabiye helva
2 su bardağı un,kavrulur sonrasında pembeleşen una sıvı yağ 1 çay bardağı ilave edilir.Ayrı bir kapta şerbeti hazırlanır.1 su bardağı su,1,5 su bardağı şeker ve vanilya eritilip ateşteki helvaya dökülür.Çekmesi beklenen un cıvık halde iken ateşten alınıp içine 1 cay bardağı irmik ilave edilir.çam fıstığı katılır.İsteyen fındıkta koyabilir benim yaptığım gibi(ben her ikisinide koydum)Biraz tereyağ takviye edilir toz şekeri helvanın tadına bakarak ilave edebilirsiniz.Borcama helva dökülüp fırınlanır.Yeni bir lezzet yaratmanın keyfiyle Afiyetle yenilir..
sevgilerle..

Salı, Ekim 16, 2007


187.sayfa
"Görün bakın, Büyük Kurtarıcı dediğiniz adam karısının yüzünü açmış memleket içinde müslüman dindaşımız arasında dolaşmaktadır.Olur şey mi bu efendim.Biz daha önceleri bu işlerin buralara varacağını söylememişmiydik?Dediğimiz çıktı işte.Buyurun bakın şu yüzü peçesiz, açık saçık kadın resimlerine..."diyorlardı.

Latife Hanım.İpek Çalışlar...sayfa 187.
Bu satırları okuduğumda içim acıdı.
80 yıl geçmesine rağmen hala bu zihniyetin sürdüğüne inanmak zor.
Birkaç blogda gördüm.Okuduğumuz bir kitabın 187.sayfasından bir alıntı yapın diyorlardı.Bir arkadaş diğerini davet ediyordu.
Ben davet edildimmi? bilmiyorum.İÇİMDEN KATILMAK GELDİ..

Dünya basını Mustafa Kemal Paşa'nın kadın hakları savunucusu ve peçe takmayan eşi Latife Hanım'ı Türkiye'deki değişimin habercisi olarak adım adım izledi.

Evlilikleri bitince, latife hanım'ın entelektüel ve siyasi kimliği yok sayıldı, Cumhuriyetin kuruluşuna yaptığı katkılar unutuldu.

Latife Hanımı gölgeleyen perde kaldırıldığında hem bir mücadele kadınıyla hem de bambaşka bir Mustafa Kemal'le karşılaşacaksınız.Karısıyla siyasi tartışmalara giren,"Hanım bize bir Çaykovski çal" diyen, boşandıktan sonra eski eşinin evine güller gönderen Mustafa Kemal'le.

Bu kitap aynı zamanda ölünceye kadar sürmüş bir aşkın da hikayesi.
Atatürk öldükten sonra kasasından çıkan özel eşyalardan biri, içinde "1339 Gazi M.Kemal" yazılı bir nişan yüzüğüydü.Ölümünün ardından Latife Hanım'ın kasasından da tülbentbir kesede sakladığı nişan yüzüğü çıktı.İkisi de İsmet Paşa'nın Lozan'dan armağan olarak getirdiği yüzükleri ömürlerinin sonuna dek saklamışlardı.

Bu bilgiler ışığında ipek Çalışlar'a teşekkür etmemek mümkün değil.Bir döneme ışık tutması açısından çok önemli bir kitap diye düşünüyorum.
Bu kitapla Latife hanım'a olan hayranlığım birkat daha arttı...
Latife Hanım gerçeği bilinmeden Latife hanım'ı yargılamamalıyız.
İşte o yüzdendirki bu kitabı okumalıyız.
Sevgilerimle...
Şeker bayramı
Tüm blog arkadaşlarımın bayramlarını kutlarım.
Blogumu biraz ihmal ettim .Sebebi ise,boya badana işlerimin olmasıydı.

Cuma, Ekim 05, 2007

tanışma...

Epeydir yazıştığım ve telefonda sesini duyduğum Hülya beni arayarak gelmek istediğini söyleyince çok mutlu oldum.(hülya yılmaz...emeklilik hobileri)
Kendisini tanımaktan dolayı ve beni aramasından dolayı kendisine buradan teşekkür etmek istiyorum.Bir kahve içimi uğrayacağını söyleyen hülya'cığımla 3 saat kadar bir süre beraber olduk.Çok iyi anlaştık.Eminim kendiside aynı duygudadır.
Sevgili kızına patates kızartması yapması gerektiği için yanımdan ayrılmak zorunda kaldı.Keşke daha çok zamanımız olsaydı.Umarım bundan sonra olabilir.Hülyaya zamanını ayırıp bana yardımcı olduğu için çok teşekkür ederim.Hülyacığım incir reçelini çok methetti mutlaka deneyeceğim.Sizde deneyin lütfen.Sayfasına girerseniz reçeli çok basit bir tarifle anlatmış.Hülyacığım kızarsın diye fotoğrafını yayınlamadım ama ellerini yayınlıyorum.Çünki çok marifetliler..