HOŞGELDİNİZ






Perşembe, Mayıs 03, 2007

 

Hıdrellez geldi çattı 5-6 Mayıs hıdrellez diye bilirim hep.Bizim oralarda hıdrellez hep coşkuyla kutlanırdı.Küçük yerlerde hala kutlanıyor muhakkak .Kentlerde unutulan adetler var.Hıdrellezde galiba unutuluyor.Sözde kalmasını, sadece yazılarda kalıp hatırlanmasını hiç istemem bu güzel bahar bayramının.Şimdi kocaman bir sitede yaşıyorsunuz bahçesinde nasıl ateş yakarsınız? mümkünü yok.kaç kişiyi toplarda hadi ateş yakalım diyebilirsiniz.Çevre kısıtlı,Dostlar,akrabalar uzak.Memleketten uzak olmak,bazı yaşam şekillerindende uzaklaşmak anlamı taşıyor benim için. o gün Pikniğe gidilebilir elbet. o gün gitmek zor olabilir.Yaşayanlar yokmu? vardır elbet.Ben bu yaşam biçiminden biraz uzaklaşıldığını düşünüyorum.Hatırlıyorumda çocukluğumda hıdrellezde kırlara pikniğe giderdik.Akrabalar ve komşular.Gidilen yer muhakkak bir dere kenarı,akan bir su kenarı olmalıydı.Nedendir bilmiyorum? ama aklımda kalan bu.Herkes börek,çörek,dolma,salata hazırlar yanına alırdı.Mangallar yapılır.Etler, tavuklar cızır cızır pişirilir her tafaf mangal kokusuyla köfte kokularıyla dolardı.İki ağaç arasına annem bana salıncak kurardı.Sallanmak,havalara uçmak en büyük zevkimdi.Kendimi kuş gibi kissederdim sallanırken.Ne mutluluk vericiydi tüm eşle dostla birarada olmak.Top oynanır.Seksek denen taş oyunu vardı kızlar onu oynarlardı.Erkekler futbol maçı yapardı. Kızlar olarak biz ve annelerimiz ip atlardık.Körebe oynardık.Hatıralarımda kalanlar bunlar.Unuttuklarımda olmuştur muhakkak.Sonra kocaman bir ateş yakılır üzerinden atlanırdı.Çoluk çocuk genç ihtiyar herkes sıraya arka arkaya girerdi.Ateşin üzerinden atlarlardı.ateşten atlanırken büyüklerimiz bizi ikaz ederlerdi.Mutlaka bir dilek tutmamız istenirdi.Yaşlıların dilekleri hep sağlık ve sıhhatti.Benim ve kızkardeşimin duaları ise sınıfımızı geçmek güzel bir elbise alınmasını istemek , kırmızı bir ayakkabımızın olması yönündeydi.Akşam yatmadan bahçedeki gül ağacının altına çakıl taşlarından dileklerimizi sembolik olarak çizerdik. Taş yoksa kağıda istediğimizi çizerdik.Gülün altına koyardık.Dilek ve dualarla beraber bırakırdık.Evlilerin dilekleri ev,araba,çocuk,iyi bir işti.Annem hıdrellez akşamı hızır gelecek istekleri görüp kabul edecek ve dilekleriniz gerçekleşecek derdi.Bu safiyane ve temiz duygular bende bu zamana kadar hep sürdü.Akşam muhakkak kocaman harlı bir ateş yeniden yakılırdı gece karanlığında çığlıklar içinde sevinç edalarıyla üzerinden atlanırdı.Atlama mutlaka 3 sefer olmalıydı.Ateşten atlamakla bütün yılın olumsuzlukları geride bırakılır inancı yaşanırdı.Ateşten atlarken dileklerimizi içimizden sessizce söylerdik.Kimsenin duymaması lazımdı. Çocukluk dileklerimiz dünyevi şeylerdi.Maddeseldi. Ama şimdi öylemi?Anneannemin rahmetlinin dediği ne doğruymuş.Bana hep sağlık çocuğum.Herşeyin başı sağlık derdi.Sağlık dile.Gerisi çalışarak olur derdi.Haklıymış.Belkide şimdi maddi şeylere ulaşmanın rahatlığı ile dualarım değişti.Sağlık, mutluluk, sıhhat olmazsa,diğerlerini ne yapayım.Mal canın yongası der yaşlılarımız.Elbette öyle,onları çalışarak para dökerek yıllar içinde edindik.Onlara da ihtiyacımız var.Gerekliler.Katılıyorum.Ama çokta hırs yapıp fazla şeyler istememeliyiz.Kendimizi şartlarımızı çok zorlayıp harab etmeyelim.Elde edilemeyecek maddeseller için hırs yapmayalım.İmkanlarımız doğrultusunda yaşamak daha güzel.İşte büyüklerimizin sözleride o zamanlar bunlardı.Ruhları şad olsun.Allah rahmet eylesin.Bu vesileyle andım büyüklerimi.Hıdrellezde gene bahçemdeki gül ağacının altına mutluluğun resmini çizip koyacağım.Burada blogum sayesinde mesajlaştığım (artık onlara dostum diyorum.) arkadaşlarımın (Onlar kendilerini biliyorlar.Tek tek isim yazmayayım) hepsinin hıdrellezlerini kutlar sağlıklı ömürler dilerim..
Posted by Picasa

3 yorum:

limoncicegi dedi ki...

Unutluyor olur mu ? Hem de çok farklı olarka yeniden can buluyor mesela..
http://www.hidrellez.org/

gül ağacım yok, akarsuya atamadık telaşı yok dilekleri bile ağaçlara aıp Hıdırı bekleyecekler..

daimamutfak dedi ki...

Limoncuğum hoşgeldiniz.Ben biraz uzaklaşıldığını düşünüyorum.Çevremde de eski coşku yok.Sadece gözlemlediğim dilek tutma olayının devam ettigi.Piknige gitmek,Ateşten atlamak yok.Ben bunun üzerinde durmaya çalıştım yazımda daha çok.Okumuşsunuz görmüşsünüzdür.sevgiler

Tuba dedi ki...

Merhaba Neriman, iadeyi ziyaret edeyim dedim. Birbirinden guzel yazilar ve tariflerle karsilastim. Bir sekilde geleneklerimizi de, yemeklerimizi de yeni kusaklara aktarmaliyiz. Sagolsun internet. Kendini anlatma yazina ise bayildim. Sevgilerle, blogun hayirli, ugurlu olsun.